Diyarbakır Kara Taşı: Karacadağ'ın Mirası, Kentin Kimliğini Taşıyor
Diyarbakır, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır. Bu izlerin en belirgin örneklerinden biri ise Karacadağ volkanından çıkarılan bazalt taşlarıyla inşa edilen yapılarla şekillenen Kara Taş kültürüdür.

Karacadağ'ın Lavlarından Diyarbakır'a: Kara Taşın Doğuşu
Yaklaşık 100 bin yıl önce sönmüş olan Karacadağ, lav akıntılarıyla bölgeye zengin bazalt yatakları bırakmıştır. Bu taşlar, Diyarbakır'ın surlarından evlerine, sokak döşemelerinden tarihi yapılarının temellerine kadar geniş bir alanda kullanılmıştır. Diyarbakır surları, bu taşlarla inşa edilerek kentin savunma sistemini güçlendirmiş ve aynı zamanda estetik bir kimlik kazanmıştır.

Taş Ustalarının Emeği: Kara Taşın İşlenmesi
Kara Taş, sadece yapısal bir malzeme olmanın ötesinde, ustaların elinde sanata dönüşmüştür. Cuma Balıkçı gibi ustalar, bu taşları çekiçle işleyerek tabak, leğen gibi günlük yaşamda kullanılan eşyalar üretmişlerdir. Balıkçı, 9 yaşında başladığı bu mesleği, çiğköfte dükkanında sürdürerek hem geçimini sağlamış hem de geleneksel el sanatlarını yaşatmıştır.

Kültürel Mirasın Korunması: Kara Taşın Geleceği
Diyarbakır'ın tarihi surlarından taş söküp satmak, kent tarihine ihanet olarak değerlendirilmektedir. Diyarbakır Tarihi ve Kültürel Değerleri Koruma ve Tanıtma Derneği Başkanı Eyyüp Karakaş, bu tür eylemleri kınayarak, sur taşlarının korunmasının önemine dikkat çekmiştir.
Kara Taşın Kent Kültüründeki Yeri
Kara Taş, Diyarbakır'ın sadece inşa malzemesi değil, aynı zamanda kentin kimliğini oluşturan bir kültürel mirastır. Karacadağ'ın lavlarından çıkan bu taşlar, yüzyıllardır Diyarbakır'ın tarihini, kültürünü ve estetiğini yansıtmaktadır. Gelecek nesillere aktarılabilmesi için bu mirasın korunması ve yaşatılması büyük önem taşımaktadır.
