Dört Ayaklı Minare’de “7 Tur Dilek” Geleneği Doğru Bir Davranış mı?

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alan 540 yıllık Dört Ayaklı Minare, sadece mimarisiyle değil, etrafında yapılan dilek ritüeliyle de ziyaretçilerin uğrak noktası haline geldi.

Dört Ayaklı Minare’de “7 Tur Dilek” Geleneği Doğru Bir Davranış mı?

Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesi, yüzyıllardır ayakta duran kültürel miraslarıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Bu yapılar arasında, mimari özellikleriyle Anadolu’da tek örnek olarak gösterilen Dört Ayaklı Minare, son yıllarda farklı bir gelenekle gündeme geliyor.

Halk arasında, her biri bir İslam mezhebini simgelediğine inanılan dört sütun üzerine inşa edilen bu minarenin altından geçip etrafında yedi kez dolananların dileklerinin gerçekleşeceği düşünülüyor. Kente gelen ziyaretçiler, manevi atmosferiyle öne çıkan bu noktada dua ederek dilekte bulunuyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Diyarbakır surlarının gölgesindeki minare, 540 yıllık geçmişiyle dikkat çekerken, çevresinde oluşan ritüel turistler için farklı bir deneyim sunuyor. Kimileri sağlık ve huzur için, kimileri ise başarı ve mutluluk için bu geleneği sürdürüyor.

Tarihsel Gerçeklik:

Uzmanlara göre dilek tutma ritüelinin yazılı bir tarihi kaydı bulunmuyor. Ancak, bölge halkı arasında uzun yıllardır devam eden bu inanışın “uğur getirme” ve “kötülüklerden korunma” amacıyla ortaya çıktığı aktarılıyor. Böylece, minare sadece dini ve mimari bir sembol değil, aynı zamanda halk inançlarının da merkezinde yer alıyor.

Kültürel Değer:

Dört Ayaklı Minare’nin yanı sıra Ulu Cami, Hasanpaşa Hanı, On Gözlü Köprü, Zerzevan Kalesi ve İçkale Müze Kompleksi gibi yapılar da Diyarbakır’ı tarih ve kültür turizminin önemli merkezlerinden biri haline getiriyor. Kent, 33 medeniyetin izlerini taşıyan çok katmanlı yapısıyla ziyaretçilerine hem geçmişe yolculuk hem de mistik bir deneyim yaşatıyor.