Diyarbakır’da 46 Derece Sıcakta Vatandaşlar Fırın Gibi Araçlara Mahkûm

Diyarbakır’da kavurucu sıcaklık 46 dereceyi bulurken, bazı minibüs şoförlerinin klimaları açmaması vatandaşların tepkisine neden oluyor. İçerisi adeta buhar odasına dönen minibüslerde nefes almak bile zor hale geldi.

Diyarbakır’da 46 Derece Sıcakta Vatandaşlar Fırın Gibi Araçlara Mahkûm

Yaz aylarının en sıcak dönemine girilen şu günlerde Diyarbakır adeta yanıyor. Termometrelerin 46 dereceyi gösterdiği kentte, toplu taşıma araçlarında yaşanan klima sorunu vatandaşların sabrını taşırdı. Bazı minibüs şoförlerinin, araçlarında klima olmasına rağmen çalıştırmaması nedeniyle yolcular, şehir içi seyahatlerini adeta eziyete dönüştüğünü ifade ediyor.

Minibüslerin içi dışarıdan daha sıcak hale gelirken, camların da tam olarak açılmaması içerideki hava akışını tamamen kesiyor. Nefes almakta zorlanan vatandaşlar, dakikalar süren yolculuk boyunca ter içinde kalıyor. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve sağlık sorunu olan bireyler için bu durum ciddi riskler barındırıyor.

Sıcaktan bunalan bir vatandaş tepkisini şöyle dile getiriyor: "Dışarısı cehennem gibi ama minibüslerin içi daha beter. Camlar açılmıyor, klima çalışmıyor. Sabah akşam işe gidip geliyoruz, bu sıcakta nefes almak bile zor. Resmen kaynıyoruz içeride.”

Minibüs şoförlerinin klimayı açmama gerekçesi genellikle “yakıt tasarrufu” veya “klima çalışınca araç çekmiyor” gibi ifadeler olsa da, bu açıklamalar vatandaşları tatmin etmiyor. Halk, yetkili mercilerin denetimleri sıklaştırarak bu soruna kalıcı bir çözüm getirmesini istiyor.

Şehirde günlerdir devam eden sıcak hava dalgası nedeniyle Diyarbakır halkı zaten zor günler geçirirken, toplu taşımada yaşanan bu tür ihmaller, günlük yaşamı daha da çekilmez hale getiriyor. Serinlemek için gölge bir durak veya cam kenarı bulmaya çalışan yolcular, minibüslerdeki bu ihmalkârlığın artık sona ermesini bekliyor.

Uzmanlar, bu tür kapalı ve sıcak ortamlarda uzun süre kalmanın tansiyon düşüklüğü, bayılma ve solunum sıkıntısı gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunurken, toplu taşıma hizmetlerinde halk sağlığının göz önünde bulundurulmasının hayati önemde olduğunu vurguluyor.

“Klima varsa neden çalışmıyor?”

Şehir merkezinde her gün binlerce insanın kullandığı minibüslerde yaşanan bu tablo, Diyarbakır’ın kavurucu yazında sadece bir toplu taşıma sorunu değil, aynı zamanda bir sağlık ve insan hakları meselesi olarak da gündemdeki yerini koruyor.