“Eğitimdeki sorunlar olay olduktan sonra konuşuluyor”
Türkiye’de eğitimin tüm kademelerinde sistemin sürekli tartışma konusu olduğunu belirten İDEV Başkan Yardımcısı Fatih Taş, eğitim alanında yaşanan sıkıntıların çoğu zaman münferit olaylardan sonra masaya yatırıldığını vurguladı. Taş, “Son yaşanan hadiseler aniden ortaya çıkan durumlar değil, uzun bir sürecin sonucudur. Yanlış ise sorunları olay olduktan sonra konuşmakla başlıyor.” dedi.
Öğrencilerin tavırlarında tehlikeli değişim: Saygı ve değer geriliyor
Son günlerde öğretmenlere yönelik saygısız davranışlar ve bazı illerde artan akran zorbalığı vakalarını değerlendiren Taş, bu tablonun altında çok sayıda faktör bulunduğuna dikkati çekti. Ailelerin okul ve öğretmenle olan tutumlarında yaşanan değişim, rol model olarak alınan dizi ve film karakterleri, disiplin uygulamalarındaki yetersizlikler ve öğretmenlik mesleğinin itibar kaybı bu nedenler arasında yer alıyor.
Taş, akademik başarı artmasına rağmen davranışsal alanlarda ciddi gerileme yaşandığını belirterek, “Teknoloji, okullaşma oranı, PISA verileri yükseliyor. Ancak ahlak ve davranış yönünden geri giden bir nesil görüyoruz. Bu çelişki üzerinde düşünmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Akran zorbalığı neden tırmanıyor?
Akran zorbalığının artışını eğitim sistemindeki yapısal durumla da ilişkilendiren Taş, 4+4+4 sisteminde aynı binada farklı yaş gruplarının bir arada olmasının bazı istenmeyen davranışları tetiklediğini söyledi. Taş’a göre dijital medyanın etkisi bu davranışları daha da pekiştiriyor:
“Dijital platformlarda beğeni uğruna yapılan davranışlar çocuklarda taklit kültürünü oluşturuyor. 12 yaşındaki bir çocuk, gücünü ancak 8-9 yaşındaki üzerinde deniyor. Temel problem burada başlıyor.”
“Teknolojiyi yasaklamak çözüm değil”
Dijital medyanın çocuklar üzerindeki etkilerinin doğru yönetilmesi gerektiğini belirten Taş, yasakçı anlayışın gerçekçi olmadığını vurguladı:
“Teknoloji çağında yaşıyoruz. Çocukları tamamen uzaklaştırmak mümkün değil. Ama doğru kullanım için ebeveynlerin rol model olması şart.”
Disiplin ve yeni müfredatın uygulanabilirliği sorgulanıyor
Okullardaki disiplin yönetmeliğinin işlevselliğine dair kaygılara dikkat çeken Taş, öğretmen ve yöneticilerin disiplin uygulamalarında zorlandığını söyledi. Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin değer odaklı yapısına rağmen, sınav merkezli eğitim anlayışının bu kazanımları gölgede bıraktığını belirtti:
“Aile sınav başarısını, öğretmen müfredatı yetiştirmeyi önceledikçe, değer ve erdem temelli eğitim arka planda kalacaktır. Burada dengeyi sağlamak zorundayız.”
Öğretmenlik mesleğinin itibar kaybı eğitimi zorluyor
Geçmişte toplumun öğretmene duyduğu saygının güçlü olduğunu hatırlatan Taş, son yıllarda öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasıyla eğitim başarısının da zarar gördüğünü söyledi:
“Bir öğrenci öğretmenine saygı duymazsa, ondan fayda sağlaması da mümkün değildir. Velilerin, öğretmeni çocuğunun yanında küçük düşüren tavırlardan uzak durması gerekiyor.”
“İtibarın yeniden inşa edilmesi şart”
Taş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlik mesleğinin toplumsal itibarını yeniden güçlendirecek çalışmalar yapması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Öğretmenlik, toplumun temel direklerinden biridir. Bu mesleğin itibarını korumak, hem eğitimin kalitesi hem de nesillerin sağlıklı yetişmesi için zorunludur.”
