Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi, depresyonun bebeklerde bile görülebilen bir hastalık olduğunu belirtti. 6. aydan sonra, bebeğin anneden birdenbire ayrılmasıyla ortaya çıkan bebeklik depresyonunun sebepleri arasında annenin vefatı, uzun süre hastanede kalması, başka bir şehirde ya da ülkede ikamet etmesi, çocuğuna bakım veremeyecek kadar ağır fiziksel ya da ruhsal hastalığı bulunması yer alıyor.

Depresyon, beyin kimyasallarındaki dengesizlikler sonucu ortaya çıkan bir hastalık olup, kişiyi hayata karşı mutsuz, keyifsiz ve isteksiz hale getirir. Depresyonun genetik aktarımlı olduğu düşünüldüğünde, anne ya da babada depresyon varsa, çocukta ya da ergende depresyon görülme olasılığı artar. İsteksizlik ve tad alamama depresyonun temel belirtileri arasında yer alırken, çocuklarda ve ergenlerde okula gitmek istememe, düşük özgüven, fobiler gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Depresyonun beyin kimyasallarıyla ilişkilendirildiğini vurgulayan Yahşi, serotonin ve dopamin hormonlarının düşük seviyelerinin kişiyi mutsuz ve keyifsiz yapabileceğini ifade etti. Depresyondaki çocuk ve ergenlerde stres hormonlarında artış görülerek huzursuzluk, öfke, kaygı ve odaklanma problemleri yaşanabilir.

Yahşi, depresyonun çocuklarda genellikle içe kapanma ve dışa vurma şeklinde ortaya çıkabileceğini söyledi. Bu durumda çocukların utangaç, kaygılı ve bağımlı olabileceğini, duygularını dışa vuran çocukların ise daha agresif davranışlar sergileyebileceğini belirtti.

Çocuklarda dil becerisinin yetersiz olması nedeniyle 7 yaş öncesinde depresyon tanısının konulmasının zor olduğunu ifade eden Yahşi, ancak çocuğun davranışları, tepkileri ve beden duruşunun bu tanıya yardımcı olabileceğini söyledi. Genetik eğilim ve nörokimyasal düzensizlik, çocuğu depresyona yatkın hale getirirken, olumsuz yaşam olayları depresyonu tetikleyebilir.

Ailelere önerilerde bulunan Yahşi, çocuğun duygu ve düşüncelerinde değişiklik sağlanması için davranış değişikliğine odaklanmalarını önerdi. Düzenli spor yapmanın, uyku düzeninin korunmasının, güneşli havalarda dışarıda zaman geçirmenin ve sevilen aktivitelerin tekrar yapılmasının çocuğun mutluluğunu artırabileceğini belirtti. Bilişsel davranışçı terapinin depresyon tedavisinde etkili olabileceğini vurgulayan Yahşi, belirtilerin hafif seyretse bile klinik psikologa başvurmanın önemli olduğunu ifade etti. Orta ya da ağır depresyon durumlarında ise çocuk ergen psikiyatristine başvurmanın gerekliliğini vurguladı.

Kaynak: İLKHA