Bir gün evinden çıkıp mescide giden Hz. Peygamber (s.a.s.), orada halka olmuş iki toplulukla karşılaşmıştı. Bunların birinde Kur’an okuyorlar ve Allah’a dua ediyorlardı, diğerinde ise ilim öğreniyor ve öğretiyorlardı. Sevgi ve rahmet dolu bakışlarıyla onlara ilgi gösteren Resûl-i Ekrem: “Her biri hayır üzeredir. Şunlar Kur’an okuyor ve Allah’a dua ediyorlar; Allah dilerse onlara verir, dilerse vermez. Bunlar ise ilim öğreniyor ve ilim öğretiyorlar. Ben de muallim olarak gönderildim.” Buyurdu ve onların halkasına katıldı. (İM229 İbn Mâce, Sünnet, 17; DM357 Dârimî, Mukaddime, 32)

“Kim ilim tahsili için bir yola girerse, Allah ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Allah’ın evlerinden bir evde, Allah’ın Kitabı’nı okuyan ve kendi aralarında onu araştırıp öğrenen bir topluluğun üzerine sekinet (ilahî yardım, bereket ve rahmet) iner, onları rahmet bürür, etraflarını melekler sarar ve Allah onları huzurunda bulunanlara anar. Kimin ameli kendisini geriletir ise soyu onu ileri götürmez.” (M6853 Müslim, Zikir, 38; T2945 Tirmizî, Kırâat, 10)

“Ben sadece muallim olarak gönderildim” buyurur.

13 yıl Mekke, on yıl da Medine’de öğretmenlik yaptı. Kutsal kitabımız Kur’an’ı öğretti. Anlattıklarını harfi harfine kendi hayatında yaşadı, çok güzel örnekti. Yapmadığını söylemedi ve kimseye tavsiye etmedi.Öğrencilerinin önce gönlüne girdi, sonra da zihinlerini inşa etti.

23 senede insanları puta tapmaktan vazgeçirdi, tek Allah’a inanmalarını sağladı. Koca bir kıtayı ahlaksızlıktan kurtarıp güzel ahlakı öğretti.

Okulsuz, kitapsız, cahil bir topluma geldi; Suffe Okulunu kurdu, kitabı okuttu, dünyayı eğitecek bilginler yetiştirdi. Deve çobanları kısa sürede dünyayı yönetir hâle geldiler.

On yıl Hz. Peygamber’e (sav) hizmet eden Hz. Enes, onun eğitim metodunu şöyle özetler:

“Ne dövdü ne azarladı ne hakaret etti ne de yüzünü ekşitti.”İnsanların seviyesine uygun şekilde hitap etti:“İnsanlara anlayabilecekleri dille hitap edin” buyurur.

Cahilliğin düşmanıydı, tek Allah inancını getirdi, gönüllerdeki ve Kâbe’deki putları yıkıp yok etti.

Hz. Enes, uzun ömürlü bir sahabe. Peygamberimiz’den (sav) on yıl ders almış. Onun vefatından sonraki gecelerini şöyle anlatır:

“Ben her gece rüyamda Peygamber Efendimizi (sav) görürüm. Onunla sohbet ederim, o günüm cennet olur. Onu görmezsem günüm zindana döner.”

Hiçbir öğretmen, öğrencisinin her gece rüyasını süsleyemez.

Peygamberimiz (sav) gönüllere taht kuran öğretmendir. Öğrencileri onu her şeyden çok sevdiler.

Herkes onu canından çok sevmiş. Bir tek öğretmen, 23 senede kıtayı değiştirmiş; insanları kötüden iyiye, cahillikten bilgeliğe, yanlıştan doğruya, çirkinliklerden güzelliğe dönüştürmüş.

Hz. Muhammed’in (sav) yaptığı inkılabın benzeri yoktur.

Hz. Bilal-i Habeşî gibi okuma yazma bilmeyen, siyah renkli bir köleyi ciddiye aldı, ona değer verdi, ona Allah’ı anlattı. Bilal iman ettikten sonra Hz. Ebubekir onu Ümeyye bin Halef’ten satın aldı, azad etti. Bilal kısa zamanda öylesine güzel ahlaka sahip oldu ki herkes imrendi. Peygamberimizin (sav) müezzini, koruması oldu. Öylesine güvenilir bir insandı ki Peygamberimiz (sav) onu hazinenin muhafızı tayin etti, yani hazine bakanı oldu.

Hz. Ömer gibi peygamberi öldürmeye gidecek kadar katı kalpli bir insan, Kur’an’ı okudu, kalbi yumuşadı, iman etti, dünyanın adaletli sultanı oldu. Şefkat ve merhameti, adaleti dillere destandı. Mehmet Akif onun adalet anlayışını şöyle ifade eder:

“Dicle kenarında bir kurt kapsa bir koyunu;

Gelir de adl-i İlahi, Ömer’den sorar onu!”

Peygamberimiz (sav) sahabe neslini yetiştirdi, onları dünyaya öğretmen tayin etti.

Hz. Bilal (ra), Peygamberimizin (sav) vefatından sonra Şam’a gitti, şehrin öğretmeni oldu.

Şamlılar ona “Peygamberimizin Kölesi Bilal Efendimiz” diye hitap ettiler. Onun öğrencisi olmayı en büyük şeref ve onur saydılar, ondan ders almak için sıraya girdiler.

Öğrencilerinin gönlüne giremeyen öğretmen, onları eğitemez.

Öğrencilerinin rüyasına giremeyen öğretmen, doğru eğitim metotları takip etmiyor demektir.

Anlattıklarını yaşamayan; ahlakı, sözleri ve yaşantısı ile örnek alınmaya değmeyen öğretmen zamanı ve ülkeyi inşa edecek nesiller yetiştiremez.

Öğretmenlerimiz; Gönüller Sultanı’nı (sav) örnek almalı,

onun eğitim metotlarını öğrenmeli ve takip etmeli.

Bu vesile ile tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü mübarek olsun.