Sur ilçesinin en önemli tarihi yapılarından biri olan İskenderpaşa Camii, 468 yıllık geçmişi, Osmanlı mimarisinin özgün detayları ve dönemine ışık tutan taş işçiliğiyle ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Osmanlı Valisi İskender Paşa Tarafından Yaptırıldı
Diyarbekir Eyaleti'nin 12. Osmanlı Valisi Çerkes İskender Paşa tarafından yaptırılan caminin temelleri 1551–1554 yılları arasında atıldı. Yapı, 1557 yılında tamamlanarak ibadete açıldı. Bazı kaynaklarda caminin mimarı olarak Mimar Sinan’ın adı geçse de bu bilgi kesinlik taşımıyor.
Tek Kubbeli, Kare Planlı Osmanlı Mimarisi
İskenderpaşa Camii, tek kubbeli ve kare planlı yapısıyla klasik Osmanlı mimarisinin önemli örneklerinden biri kabul ediliyor. Harim kısmına bitişik ancak doğrudan bağlantısı bulunmayan tabhâne olarak adlandırılan iki küçük mekân yapıya özgünlük katıyor.
Caminin yan cephelerinde dışa taşan beş bölümlü son cemaat yeri, yıllar içinde çökmüş ancak 1953 yılında yapılan restorasyonda revakın üst bölümü betonarme plakla kapatılarak güçlendirilmiştir.
Bazalt ve Beyaz Taşın Buluştuğu Benzersiz Bir Doku
Son cemaat yerinde ağırlıklı olarak bazalt taşı kullanılırken, beden duvarlarında Diyarbakır’ın tarihi dokusunu yansıtan siyah–beyaz almaşık taş örgüsü göze çarpıyor. Bu özellik, camiyi bölgenin mimari kimliğini yansıtan nadir yapılardan biri hâline getiriyor.
İlim Ehline Tahsis Edilen Hücreler ve Sekiz Köşeli Havuz
Caminin kuzey kesiminde doğu–batı doğrultusunda inşa edilen iki küçük hücre, vakfiye kayıtlarına göre “garip ilim ve irfan ehli” için tahsis edildi. Ayrıca giriş kapısının tam karşısında bulunan sekiz köşeli havuz, abdest almak için yerleştirilen ikişer kurnasıyla Osmanlı dönemi su mimarisinin izlerini taşıyor.
Taş ve Mermer Üzerine İnce Süslemeler
Cami içinde ve dışında kullanılan taş, mermer ve çini süslemeler, dönemin işçiliğini gözler önüne seriyor.
Taş süslemeler, kalker ve bazalt üzerine oyma tekniğiyle oluşturuldu.Mermer, dış mimaride daha sınırlı kullanıldı.Minare ve dış cephedeki süslemeler Osmanlı estetiğini günümüze taşıyor.
Cami bahçesinde yer alan şadırvan, büyük eyvan ve kedilerin su içebilmesi için yapılan taştan oyma küçük oluklar, yapının sosyal yaşamla bütünleşen yönünü tamamlıyor.
Küçük Kapıların Anlamı: “Huzura Alçakgönüllülükle Girilir”
Osmanlı döneminde sıkça görülen bir mimari özellik olan insan boyundan daha alçak kapılar, İskenderpaşa Camii'nde de bulunuyor. Kaynaklara göre bu uygulamanın amacı; camiye girenlerin kibir, nefis ve benlik duygularını geride bırakmaları ve Allah’ın huzuruna saygı ve tevazu ile girmelerinin sağlanmasıydı.
Tarihi Mirasını Koruyan Bir İbadethane
Aradan geçen yaklaşık beş asra rağmen tarihî yapısını büyük ölçüde koruyan İskenderpaşa Camii, hem ibadet eden vatandaşları hem de Diyarbakır’ın tarihini keşfetmek isteyen ziyaretçileri ağırlamayı sürdürüyor.