İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde antik çağda yerleşim yeri olarak kullanılan ve geçmiş tarihlerde terörün yuvası olarak bilinen Bırkleyn mağaralarında AK Parti Diyarbakır Gençlik Kollarının düzenlediği "Lice Gençlik Buluşması" bir araya geldi.
Programa AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal ve Oya Eronat, AK Parti MKYK üyesi Abdurrahman Kurt, Genel Merkez Kadın Kolları MKYK üyesi Suna Kepolu Ataman, AK Parti İl Başkanı Muhammet Şerif Aydın, gençlik üyeleri ve Liceliler katıldı.
Kürtçe şarkıyla karşılanan Bakan Soylu gençlerle tek tek görüştükten sonra yaptığı açıklamada, PKK, terör örgütünün kendi laflarıyla etkilendiği en önemli cümleler PKK sadece ülkenin gelişmesi ve kalkınmasını değil, aynı zamanda bir kültürel terörizmle, kültürünü de harap etmeye çalıştıklarını kaydetti.
Bakan Soylu, “Duygularımızı, tarihimizi, aile ilişkilerimizi, anne-baba duygularımızı, komşu ilişkilerimizi, örf adetlerimizi, geleneklerimizi, birbirimize olan muhabbetimizi, saygımızı, büyüklerin küçükleri davranışlarını, her birini tarumar ediyor. Avrupa'nın büyüdüğünü, zenginleştiğini ama bir bedel ödedi. Bedel olarak ahlakını ve geçmişte üzerine titremeye çalıştıkları değerlerini kaybetti. Şimdi aynı sınavı yani bizim zenginliklerimizi bize yitirmeye çalışıyorlar. Onun için de kimi kullanıyorlar. DEAŞ'ı kullanıyorlar, İslamiyet'i farklılaştırmak için. FETÖ'yü kullanıyorlar, İslamiyet'i başkalaştırmak için. PKK'yı kullanıyorlar, İslamiyet'i ve bütün değerlerimizi esas itibariyle güçleri yetse hepsini ortadan kaldırabilmek için. Karşı karşıya kaldığımız durum budur. Son 40 yıldır, 50 yıldır bu topraklar hiç hak etmediği bir parantezle karşı karşıya kaldı. Parantez diyorum. Çünkü biz bunu kapatmaya çalışıyoruz. İnşallah sizler kapatacaksınız" dedi.
“Şimdi neredeyiz, PKK'nın mağara olarak kullandığı bir yerin altındayız. Oh”
Bu toprakların zengin, verimli ve güçlü topraklar olduğunu dile getiren Soylu, "PKK bize ne kazandırdı, bana bir tane söz söyleyin. Dilimizin daha iyi konuşulmasını mı sağladı, vallahi hayır. Peki, çocuklarımızın okullara ve üniversitelere çok daha iyi gitmesini mi sağladılar. Peki, bugün organize sanayi siteleri, fabrikalar ve yollar 40 yıldır onların ortaya koymuş olduğu terör sebebiyle akamete uğramadı mı, onların engellemelerine rağmen akamete uğramadı mı, akamete uğradı. Şimdi neredeyiz, PKK'nın mağara olarak kullandığı bir yerin altındayız. Oh” diye konuştu.
Semra Güzel ile ilgili açıklamada bulundu.
Daha sonra Bakan Soylu, gençlerin sorularını yanıtlamasının ardından silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan aranan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in, Edirne'ye giderken Silivri'de yakalanmasına yönelik açıklamalarda bulundu.
"Kaçmak isterken sahte evraklarla yola çıkmış gereği yerine getirildi”
Bakan Soylu, "Uzun zamandan beridir iyi bir istihbari çalışma vardı. İstihbari çalışma sonucunda yurt dışına çıkmak için sahte kimlik ve diğer sahte evrakların bütün bunların hazırlıklarını yapmışlar ve bizim takip ettiğimiz, Milli İstihbaratın da takip ettiği bir göçmen kaçakçısıyla irtibat kurmuşlar. Yola çıkmışlar. Gereği yerine getirildi. Dikkat ederseniz kapasitemiz gün geçtikçe güçleniyor" şeklinde konuştu.
“Mahkemeyle beraber onları alacağımızı düşünüyoruz”
İtalya'da, Türkiye'de birçok kişinin canını yakmış bir katili yakalattıklarını vurgulayan Bakan Soylu, iadeleri içinde mahkemeyle alacaklarını kaydetti. Bakan Soylu, "Ben onun için Gürcistan'a gittim. Gürcistan'dan kaçtı, ondan sonra başka ülkeye gitti. Takip ettik, İtalya'da yakaladık. Yine önemli bir katili Arjantin'de yakalattık. Onun peşine de gittik ve havalimanı girişinde yakalattık ve aldırdık. O da kaçak pasaportla giriyordu. Yine 2 kişiyi Binali Camgöz, Deniz Camgöz, Sırbistan ve Karadağ'da yakalattık. Arnavutluk'ta Bitcoinciyi yakalattık. En nihayetinde Arnavutluk İçişleri Bakanı sabah erkenden 'Sana verdiğim sözü tuttum' dedi. Bir vesileyle hem Cumhurbaşkanımızın takip ettiği hem onlar da üzerine düşeni yaptılar, yapmaya çalıştılar. Şimdi onların iadeleri var, biliyorsunuz hepsinin mahkeme süreçleri var. Mahkeme süreçleri çünkü kırmızı bülten olduğu için hukuka yansımıştır. Kırmızı bülten olmasa deport edilebilir, kaçak bir göçmen olarak nitelendirilir ve deport edilebilir ama kırmızı bülten olunca bir mahkeme var, bir mahkemeyle beraber onları alacağımızı düşünüyoruz" diye aktardı.