Diyarbakır – Dicle Üniversitesi'nde faaliyet gösteren öğrenci kulüpleri, Ankara'daki bir eğlence mekânında tesettüre yönelik hakaret içeren eylemi protesto etmek amacıyla ortak bir basın açıklaması düzenledi. İlahiyat Fakültesi önünde toplanan Bilge Gençlik Kulübü, Akademik Düşünce Eğitim Medeniyet Kulübü, Kızılay Genç ve Bilge Nesil Kulübü üyeleri, “İslam’ın kutsal değerleriyle alay edilemez” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Basın açıklamasını okuyan Kutbettin Esmer, Ankara’da bir üniversite öğrencisinin eğlence amacıyla çarşaf giyerek çektiği videonun toplumun büyük bir kesimini derinden yaraladığını ifade etti. Esmer, söz konusu görüntülerde tesettürlü kadınlara ve dini değerlere yönelik alaycı tavrın kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“Tesettür, dünya genelinde milyonlarca kadının inancı doğrultusunda, kendi özgür iradesiyle tercih ettiği bir yaşam biçimidir. Bu tercihlerle alay edilmesi inanç özgürlüğüne açık bir saldırıdır,” diyen Esmer, olayın münferit olarak değerlendirilmemesi gerektiğini kaydetti.
“İslamofobik Zihniyet Tehlikeli Boyutlara Ulaştı”
Açıklamada, söz konusu eylemin İslamofobik bir zihniyetin ürünü olduğu ve bu zihniyetin hala toplumda karşılık bulmasının endişe verici olduğu dile getirildi. Esmer, başörtüsüne yönelik ağır ithamların milyonlarca insanın yaşam tercihini hedef aldığını belirterek, bu tür hakaret içerikli eylemlerin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini söyledi.
“Kendini insan hakları savunucusu olarak tanıtan çevrelerin bu konuda sessiz kalması da ayrı bir samimiyet testidir,” ifadelerine yer veren Esmer, tepkinin sadece öğrencilerden değil, toplumun tüm kesimlerinden gelmesi gerektiğini vurguladı.
“Bu Zihniyetle Mücadele Etmeye Devam Edeceğiz”
Esmer, açıklamasında çarşafın bu toprakların bir gerçeği olduğunu hatırlatarak, İslam’ın kutsal şiarlarına yönelik yapılan bu çirkin eylemlerin karşılıksız kalmaması gerektiğini ifade etti. Dicle Üniversitesi öğrencileri olarak bu tür zihniyetlere karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.
“Eğer bu topraklarda Hatice annemizin, Aişe annemizin izleri varsa, çarşaf ve tesettür de bu toprakların bir parçasıdır. Bizler bu değerlere sahip çıkmaya devam edeceğiz,” dedi.
“Caydırıcı Yasal Düzenlemeler Şart”
Basın açıklamasının sonunda, dini değerlere hakaret içeren eylemlerin önüne geçilmesi için daha caydırıcı yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi çağrısı yapıldı. Öğrenciler, inanç temelli yaşam biçimlerine yönelik saldırıların sadece toplumsal değil, hukuki olarak da karşılık bulması gerektiğini dile getirdi.
“Bu tür çirkin eylemlerin tekrar etmemesi için hukuki mekanizmaların daha etkin çalışması gerekiyor. İnançlara yönelik saldırılar fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez,” ifadeleriyle çağrılarını sonlandırdılar.