Diyarbakır’ın Sur içi bölgesinde, 40 yıldır devam eden hasır bilezik üretimi, usta ellerde hayat bulmaya devam ediyor. Çocuk yaşta kuyumculuk mesleğine başlayan ve babasından öğrendiği zanaatı aynı titizlikle sürdüren Şaban Şükrüoğlu, bölgenin kültürel mirasının önemli bir parçası olan hasır bilezik yapımını yaşatıyor.
10 yaşında başladığı meslekte ustalaşan Şaban Şükrüoğlu, “Babam beni kuyumcunun yanına çırak olarak verdi. Onun ve diğer ustaların gösterdiği yol sayesinde bugünlere geldim,” dedi. Hasır bileziğin sabır, dikkat ve yüksek ustalık gerektiren bir sanat olduğuna dikkat çeken usta, üretim sürecini şöyle anlattı: “Altın eritilir, silindirden çekilir, haddelerle inceltilir. Tel 95 mikron kalınlığında hazırlanır ve tek tek elle örülür. Bu yüzden el emeği bilezikler 60-70 yıl dayanır.”
Döküm hasırlardan farklı olarak el işçiliğiyle hazırlanan hasır bileziklerin tamirinin mümkün olduğunu belirten Şükrüoğlu, bu zanaatın bölgedeki kültürel değerini şu sözlerle özetledi: “Hasır bilezik, Diyarbakır kültürünün ayrılmaz bir parçası. Eskiden çok sayıda çırak yetişirdi ancak toplumsal değişimlerle bu azaldı. Bu iş sabır ve donanım gerektiriyor.”
Son temsilcilerden biri olarak geleneksel el işçiliğini yaşatmaya devam eden Şaban Şükrüoğlu, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması için elinden geleni yapıyor.