Diyarbakır’ın tarihi kalbi İçkale’de sürdürülen arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları, kentin geçmişine dair önemli sırları gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Son olarak St. George (Kara Papaz) Kilisesi çevresinde yapılan kazılarda ortaya çıkan kitabe, uzun yıllardır dile getirilen bir tarihi yanılgıyı ortadan kaldırdı.
Artuklular döneminde hamama çevrildiği sanılıyordu
Bugüne kadar St. George Kilisesi’nin Artuklular döneminde hamama çevrildiği ve uzun yıllar bu amaçla kullanıldığı düşünülüyordu. Ancak Diyarbakır Müzesi Müdürü Müjdat Gizligöl’ün aktardığına göre, kilisenin yanında ortaya çıkarılan ve hicrî 4–5’inci yüzyıla tarihlenen bir kitabe, bu tezi çürüttü.
Kitabe hayrat niteliğinde inşa edilen bağımsız hamamı işaret ediyor
Gizligöl, söz konusu kitabede “Servet’in oğlu Hıdır” ya da “Servet’in oğlu Hızır” ifadesinin geçtiğini ve yapının bir hayrat olarak inşa edildiğinin açıkça belirtildiğini dile getirdi. Kitabenin çeli sülüs yazısıyla yazıldığını ve hamamın kilisenin bitişiğinde, tamamen bağımsız bir yapı olarak inşa edildiğini vurgulayan Gizligöl, şöyle konuştu:
“Daha önce kilisenin hamam olarak kullanıldığı sanılıyordu. Ancak kazılarda kilisenin içinde su yapısına dair hiçbir ize rastlanmadı. Buna karşın hemen yanında, kitabeli bir hamam bulundu. Bu da Artukluların, hamam ihtiyacını kilisenin yanına yeni bir yapı inşa ederek karşıladığını gösteriyor.”
Kilise medrese olarak mı kullanıldı?
Müze Müdürü Gizligöl, kilisenin iç mimarisinde yapılan incelemelerin de dikkat çekici sonuçlar verdiğini belirtti. Yapının iç kısmındaki sütun aralarının sonradan duvarla örülerek küçük odacıklara dönüştürüldüğünü aktaran Gizligöl, bu durumun kilisenin sonraki dönemlerde medrese olarak kullanılmış olabileceğini gösterdiğini ifade etti:
“Bu tür mimari müdahaleler, medreselerde sıkça görülür. Bu da bize, Artukluların inançlara saygı göstererek kiliseyi yıkmak yerine eğitim amacıyla değerlendirmiş olabileceklerini düşündürüyor.”
Kazı çalışmaları sürüyor, yeni bulgular yolda
Gizligöl, kazı ve restorasyon çalışmalarının aynı titizlikle devam edeceğini belirterek, Diyarbakır’ın çok katmanlı tarihine dair daha pek çok bilginin ilerleyen süreçte açığa çıkmasının muhtemel olduğunu söyledi.