Diyarbakır’da yaz mevsimi sadece sıcak hava ile değil, aynı zamanda sokaklarda yankılanan çocuk kahkahalarıyla da hatırlanıyor. Ağustos ayının son günlerinde 39-40 dereceyi bulan sıcaklıklar, özellikle Sur ve çevre mahallelerde çocukların kendi yöntemleriyle serinleme arayışına zemin hazırlıyor.
Şehrin birçok mahallesinde, çocukların ellerinde pet şişeler, kovalar ve hortumlarla oynadığı su savaşları, yaz günlerinin en renkli manzaraları arasında yer alıyor. Birbirlerini kovalarla ıslatan, damların üzerinden aşağıya su döken ya da sokak çeşmelerinden bidonlarını dolduran çocuklar, kavurucu sıcakları adeta oyunla yeniyor.
Bu gelenek sadece serinleme ihtiyacını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda çocukların birlikte vakit geçirdiği, dayanışmayı ve paylaşmayı öğrendiği bir kültürel öğe olarak da öne çıkıyor. Sokaklarda oluşan bu hareketlilik, yaz aylarında mahalleye bambaşka bir canlılık katıyor.
Bazı aileler, çocukların bu oyununu yazın olmazsa olmazlarından biri olarak görüyor. Büyükler, kendi çocukluklarında da aynı geleneğin olduğunu, çeşmelerden doldurdukları kovalarla gün boyu su savaşı yaptıklarını hatırlatarak bu kültürün yıllardır yaşatıldığını dile getiriyor.
Suyun sokaklarda bıraktığı serinlik, oyun bittiğinde bile hissediliyor. Islanan taş sokaklar, akşam serinliğiyle birleşerek mahalleye ferah bir atmosfer sunuyor.