Türkiye’de 40 bin civarında aşı reddi olduğunu belirten Arıca, ülkemizin de kızamık salgını tehdidi altında olduğunu belirterek, “Önümüzdeki yıllarda Dünya Sağlık Örgütü bizi uyarıyor. Özellikle kızamık vakalarının artması bekleniyor. Bu nedenle tüm dünyada, Avrupa’da ve ülkemizde de kızamıkla ilgili bir takım önlemler alınmaya başladı. Kızamık aşısı olunmadığı takdirde önümüzdeki dönemlerde kızamık salgınları beklenmekte” diye konuştu. “Tüm dünyada ve ülkemizde risk bulunmakta” Avrupa’da aşı reddinin yüksek olması nedeniyle kızamık vakası sayısının da yüksek olduğunu belirten Arıca, şöyle konuştu: "Son 2 yılda dünyada 22 milyondan fazla çocuk kızamık aşısını olmamış durumda. Tüm dünyada ve ülkemizde risk bulunmakta. Türkiye’de 1 yaşında ve okul öncesinde 4-6 yaş grubunda 2 doz şeklinde kızamık aşısı vurulmakta. Kızamık aşısının koruyuculuğu yüzde 97’nin üzerinde. Kızamık aşısı yüksek oranda bizi ve çocuklarımızı korumakta. Bu nedenle özellikle aşı reddi olanlar ikna edilip aşıları vurulmakta."
Arıca, Türkiye’de 2012 öncesinde neredeyse sıfır vaka görüldüğünü hatırlattı. Aşı reddi ile vakaların yeniden görülmeye başladığını söyleyen Arıca, “Son 2 yılda 20 milyondan fazla çocuğun aşı olmaması hesabıyla önümüzdeki dönemlerde kızamıkla ilgili ciddi salgınlar beklenmekte” dedi. “Ölümcül olabiliyor” Kızamığın solunum yoluyla bulaştığını ve özellikle de çocukları enfekte ettiği sözlerine ekleyen Arıca, hastalığın etkilerini şöyle anlattı:“Özellikle 12 yaş altı çocuklarda kızamık vakası görüldüğünde, gebelerde görüldüğünde, yaşlılarda görüldüğü zaman ölümcül olabiliyor. Kızamık büyük bir kısmı ayakta atlatılıyor. 5 ile 7 gün arasında enfeksiyon süresi oluyor. Bazen 10 güne artabiliyor. Özellikle çocuk yaş grubunda, karaciğer, akciğere ve beyine olan etkileri multipi organ yetmezliklerine yol açabiliyor. Bu nedenle sadece vücutta döküntü, ateş, mide bulantısı kusma ile başvuran çocuklarda ilerleyen dönemlerde ölümcül nedenlere yol açabilir.”