1951 yılında Siverek’te dünyaya gelen Özgültekin, marangozluktan hasta bakıcılığa, saz ustalığından şiire uzanan çok yönlü yaşamı boyunca ilçenin kültürel değerlerini yaşatmak için çaba sarf etti. Emeklilik sonrası kurduğu kitaplık ve kültür mekânı, zamanla 15 bini aşkın kitap, dergi ve belgeyle adeta bir halk akademisine dönüştü. Özellikle gençlere duyduğu ilgiyle tanınan Özgültekin, “Rabbim bana evlat vermedi ama bu gençler benim evlatlarım” sözleriyle yüreklerde iz bıraktı.
KÜLTÜR, EL SANATLARI VE TEVAZU İLE YOĞRULMUŞ BİR ÖMÜR
Yakınlarının “on parmağında on marifet” olarak tanımladığı Özgültekin, çocukluk yaşlarından itibaren el sanatlarına ilgi duyarak kendi oyuncaklarını yaptı. İlerleyen yıllarda ise bağlama, keman ve ud gibi enstrümanların yapımına yöneldi. Siverek Devlet Hastanesi’nde görev yaptığı dönemde sadece resmi göreviyle değil, yardımsever kişiliğiyle de hafızalarda yer edindi.