Diyetisyen Asana yaptığı açıklamada şöyle konuştu; Sonbahar vücudumuzun kışa hazırlandığı bir geçiş mevsimidir. Geçiş mevsimlerinde gerek sıcaklık değişimleri gerek yağış gibi birçok faktör hastalıklara yakalanma riskini artırır. Beslenmeye dikkat edildiği takdirde kışa sağlıklı girilmiş ve bütün kış sağlıklı geçirilmiş olacaktır. Özellikle bağışıklığı güçlendirmek adına mevsimin taze meyvelerinden ve sebzelerinden mutlaka yararlanılmalıdır. Mevsim meyveleri biyoyararlılığı yüksek meyvelerdir. Peki sonbahar mevsiminin meyve ve sebzeleri nelerdir? Meyveleri sayacak olursak, Eylül’de; mürdüm eriği, kavun, incir, üzüm, fındık, karpuz, Ekimle beraber üzüm, elma, ceviz, armut, greyfurt, muz, mandalina, Kasım’a doğru; Kestane, Elma, Üzüm, Mandalina, Nar, Kivi, Armut, Greyfurt. Sebzeler ise; Eylülde, patlıcan, pazı, kabak, mantar, kırmızı ve yeşil biberler, dolmalık biber ve barbunya. Ekimle beraber; ıspanak ve pırasa. Kasım’a doğru; turp, balkabağı, marul, lahana, kereviz, karnabahar gibi sebzeler taze mevsim sebzeleridir. Özellikle bu mevsimde güneş ışınlarından daha az yararlandığımız için, D vitamini sentezi de yavaşlar. Bu ihtiyacı kapatmak ve bunun yanında omega 3 ten de yararlanmak için balıktan yararlanabilir, haftada 2-3 gün balık tüketilebiliriz. Bunun yanında kuru baklagillerden ve kuru meyvelerden de yararlanılması sağlık açısından faydalı olacaktır. Bu mevsim yazın alınan fazla kilolardan kurtulacağımız ve kışa daha hazır gireceğimiz bir mevsimdir. Yine metabolizmanın düzenli çalışması için güne mutlaka kahvaltı ile başlanmalıdır. Kahvaltıda yağsız veya az yağlı süt grubundan ve bunun yanında tam tahıllı ekmek ve mutlaka et ve sebze-meyve grubundan da alınıp 4 yapraklı yonca kuralına uyarak sağlıklı tabak oluşturulmalıdır. Kahvaltı dışında bütün öğünlerde buna dikkat edilmelidir. Çalışan ve kahvaltıya vakit bulamayan bireyler mutlaka uyandıktan sonraki 1 saat içinde aç kalmamak adına kuru meyve tüketebilirler. Bunun yanında yulaf, meyve ve süt ile pratik kahvaltılar hazırlanabilir. Bu mevsimde bağışıklığı güçlendirmek için özellikle bazı besinlere ağırlık verilmesi gerekir”dedi.
Bağışıklığı güçlendirici antioksidanlar tüketilmeli
Asana, “Bağışıklığı güçlendirici antioksidanlar ; A-C-E vitaminleri, Magnezyum, Selenyum ve Çinko içeren besinlerdir. Havuç, brokoli, yeşil yapraklı sebzeler ile A vitamini; mandalina, limon, portakal, kuşburnu, roka, maydanoz ile C Vitamini ve fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar,yeşil yapraklı sebzeler ile de E vitamini ihtiyacı karşılanabilir. Kuru baklagiller, yağlı tohumlar ,yeşil yapraklı sebzeler ile Magnezyum ve deniz ürünleri, süt ve süt grubu, et ve türevleri ve tahıllarla beraber Selenyum ve Çinko ihtiyacı da giderilmiş olacaktır. Havaların soğumasıyla çay kahve tüketimi artmaktadır. Bunlar şekersiz tercih edilmeli, kahve ise beraberinde su ile tüketilmeli ve çay da limon ile tüketilmeli. Böylelikle, çaydaki demir emilimini engelleyen maddenin alımı da engellenebilir. Bunun yanında bitki çayları da günde en fazla 2 fincan olacak şekilde tüketilebilir. Bu bitki çayları da yeşilçay, beyaz çay, kuşburnu, ekinezya, matte çayı, adaçayı olabilir. Bunları; bir dilim zencefil ve limon ekleyerek daha sağlıklı hale getirip tüketebiliriz. Ara öğünler atlanmamalıdır. Özellikle tatlı krizlerini engellemek için ara öğünlerde meyve ve beraberinde süt grubu tüketilmelidir. Fiziksel aktivite ve düzenli uyku ihmal edilmemelidir. Bunun yanında günde en az 2 litre su alımı da unutulmamalıdır. Hastalıksız bir mevsim geçirmenizi diliyorum” diye konuştu.