USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Ağustos 2025, Tarihin En Sıcak Üçüncü Ağustos Ayı Oldu

Kara ve deniz yüzeyinde rekor sıcaklıklar kaydedildi; Copernicus verileri küresel ısınmanın hız kesmeden sürdüğünü gösteriyor.

Ağustos 2025, Tarihin En Sıcak Üçüncü Ağustos Ayı Oldu

Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) tarafından yayımlanan verilere göre, Ağustos 2025 dünya genelinde kaydedilen en sıcak üçüncü ağustos ayı olarak kayıt altına alındı. Ay boyunca ortalama yüzey sıcaklığı 16,6°C olarak ölçüldü; bu değer 1991–2020 ağustos ortalamasının 0,49°C ve sanayi öncesi dönemin 1,29°C üzerinde gerçekleşti.

Güneybatı Avrupa’da Sıcak Hava Dalgaları ve Yangınlar

Yaz boyunca yoğun sıcak hava dalgalarıyla mücadele eden Güneybatı Avrupa, ağustos ayında da zorlu koşullarla karşılaştı. İber Yarımadası ve Güneybatı Fransa yüksek sıcaklıkların yanı sıra geniş çaplı orman yangınlarından etkilendi. Avrupa genelinde kara yüzeyi sıcaklığı 19,46°C’ye yükselerek uzun dönem ortalamasının 0,3°C üzerine çıktı.

Küresel Yayılım

Sıcaklık artışları yalnızca Avrupa ile sınırlı kalmadı. Sibirya, Antarktika’nın bazı bölgeleri, Çin, Kore Yarımadası, Japonya ve Orta Doğu gibi geniş coğrafyalarda ortalamanın üzerinde sıcaklıklar kaydedildi; bu durum iklim krizinin küresel boyutunu yeniden gözler önüne serdi.

Deniz Yüzeyi Sıcaklıkları da Rekor Kırdı

Ağustos ayında deniz yüzeyi sıcaklığı ortalaması 20,82°C olarak belirlendi. Bu değer, kayıtlara geçen en yüksek üçüncü deniz yüzeyi sıcaklığı oldu ve okyanusların ısınmasının ekosistemler üzerindeki baskısını artırdığına işaret etti.

12 Aylık Dönemde Artış

Eylül 2024–Ağustos 2025 arasındaki 12 aylık dönemde küresel ortalama sıcaklık, 1991–2020 dönemine göre 0,64°C, sanayi öncesi döneme göre ise 1,52°C artış gösterdi. Analistler bu artışı, küresel ısınmanın ivme kaybetmeden devam ettiğinin güçlü bir kanıtı olarak değerlendiriyor.

Copernicus Uyarıyor: Emisyonlar Azaltılmalı

Copernicus İklim Değişikliği Servisi Müdür Yardımcısı Samantha Burgess, durumu "aciliyet gerektiren bir kriz" olarak nitelendirerek sera gazı emisyonlarının hızla azaltılması ve aşırı iklim olaylarına uyum sağlanması gerektiğini vurguladı. Uzmanlar fosil yakıt kullanımının azaltılması, yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılması ve iklim dirençli altyapı yatırımlarının artırılması gerektiği konusunda hemfikir.