<div>Tandır ekmeği, sadece bir yiyecek değil; kültür, gelenek ve dayanışmanın somut hâli. Mardin ve Diyarbakır’da yüz yıllardır aynı yöntemle pişirilen tandır ekmeği, bugün bölgesel kimliğin simgelerinden biri hâline gelmiş durumda. Ancak yöresel farklar, “Tandır ekmeği kimin daha çok hakkı?” sorusunu gündeme taşıyor.</div> <div> </div> <div>MARDİN: ÇÖREK OTLU VE KOKULU</div> <div> </div> <div>Mardin’de yapılan tandır ekmekleri genellikle hamurun üzerine serpiştirilen kara çörek otu ile dikkat çekiyor. Bazı mahallelerde susam da ekleniyor. Çörek otunun kattığı aroma ve şifalı etkisi, Mardin ekmeğini sadece bir gıda değil, aynı zamanda geleneksel bir şifa aracı hâline getiriyor. Mardinli kadınlar ekmeği genellikle taş tandırlarda, kalabalık aileler için toplu hâlde pişiriyor.</div> <div></div> <div> </div> <div>DİYARBAKIR: SADELİKTE GÜÇ VAR</div> <div> </div> <div>Diyarbakır’da ise tandır ekmeği genellikle sade yapılıyor. Ne çörek otu ne susam… Bu toprakların tandırında lezzet, hamurun doğallığında ve ustalığın sade dokunuşunda saklı. Bazı tandır hâlâ evlerin avlusunda aktif olarak kullanılıyor. Bu sade ekmek, özellikle kahvaltı sofralarının ve etli yemeklerin yanındaki en güçlü tamamlayıcı.</div> <div></div> <div></div> <div> </div> <div>AYNI ATEŞ, FARKLI YORUMLAR</div> <div> </div> <div>Her iki şehirde de tandır ekmeği yalnızca mutfakla sınırlı değil. Mahallede dayanışmanın, komşuluk ilişkilerinin ve kadın emeğinin bir sembolü. Herkesin tandıra bir katkısı var: biri hamuru yoğurur, biri bez getirir, biri pişirir. Bu yönüyle tandır, sosyo-kültürel bir merkez.</div> <div> </div> <div>PEKİ, KİMİN EKMEĞİ?</div> <div> </div> <div>Tandır ekmeği; Mardin’in çörek otlu çeşidiyle de, Diyarbakır’ın sade ustalığıyla da bu coğrafyanın ortak mirası. Bu ekmek, Mezopotamya’nın bereketli topraklarında, ateşle yoğrulmuş ortak bir kimlik.</div> <div> </div> <div>Yani tandır ekmeği ne sadece Mardin’in, ne de sadece Diyarbakır’ın… Bu, sınırlarla değil, kültürle yoğrulmuş bir gelenek.</div> <div> </div> <div> </div>