Dicle Üniversitesi’nde Sezai Karakoç Anma Töreni Düzenlendi

Dicle Üniversitesi 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi’nde, şair ve mütefekkir Sezai Karakoç’un vefatının 4. yıl dönümü dolayısıyla anma töreni gerçekleştirildi.

Dicle Üniversitesi’nde Sezai Karakoç Anma Töreni Düzenlendi

Törene TC 59., 60., 61. ve 62. Hükümetleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Mehmet Mehdi Eker, Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Tekin, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Şehrimizin yetiştirdiği büyük bir kültür insanını anıyoruz”

Programda konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Tekin, Sezai Karakoç’un hem Diyarbakır’ın hem de Türkiye’nin kültürel hafızasında çok önemli bir yeri olduğunu vurguladı.

Tekin, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
 “Şehrimizin yetiştirdiği büyük düşünce ve kültür insanı Sezai Karakoç’u anmak için toplanmış bulunuyoruz. Karakoç, eserleri ve düşünceleriyle yalnızca edebiyat dünyamıza değil, kültürel ve fikri dünyamıza da derin izler bırakmış müstesna bir isimdir. Çağını aşan bir bakışın ve duruşun temsilcisidir. Diyarbakır, Sezai Karakoç’un hem doğduğu hem de ilham aldığı bir şehirdir.”

“Bir diriliş çağrısının mütefekkir öncüsüydü”

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat da konuşmasında Karakoç’un düşünce dünyasına yaptığı katkıların altını çizdi.

Eronat, şöyle konuştu:
 “Sezai Karakoç’u vefatının 4. yıl dönümünde anmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Karakoç, bir diriliş çağrısının mütefekkir öncüsüydü. Doğu ile Batı arasında insani bir köprü kurmuş, inancı, fikri, estetiği ve ahlakı bir bütün olarak ele alan nadir şahsiyetlerden biridir.”

Mehmet Mehdi Eker: “İnandığını yaşayan bir insandı”

Anma programında konuşan eski bakan Dr. Mehmet Mehdi Eker, konuşmasına Sezai Karakoç’un “Zamana Adanmış Sözler” şiirinin ikinci bölümünü okuyarak başladı.

Eker, Karakoç’un çok yönlü bir şahsiyet olduğunu belirterek şunları söyledi:
 “Sezai Karakoç, Ergani’de 1933 yılında doğdu. Bir şair, bir mütefekkir, bir yayıncı ve bir politikacıydı. Fakat bütün bunların dışında ‘inandığını yaşayan bir insan’dı. Necip Fazıl’ın ölümünde Karakoç’un ona yazdığı şiirde onu bir kartala benzetmesi boşuna değildir. Kartal yalnız yaşar, yuvaya bağlı değildir ve yalnızca kendi avladığını yer. Sezai Karakoç’u tanıyanlar, bu üç özelliğin de kendisinde fazlasıyla bulunduğunu bilir. Diyarbakır’a, Türkiye’ye ve edebiyat dünyamıza kattıkları için onu saygı ve minnetle anıyoruz.”

Program plaket takdimiyle sona erdi

Tören, konuşmaların ardından plaket takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi. Katılımcılar, Sezai Karakoç’un düşünce dünyasının genç kuşaklara aktarılmasının önemine vurgu yaptı.