Kışın gri havasını geride bırakan Diyarbakır, mayıs ayının gelişiyle birlikte baharın tüm canlılığına kavuştu. Sur ilçesinin taş sokaklarında toprağın kokusu derinden hissedilirken, güneşin sıcaklığı ve kuşların neşeli cıvıltısı kente adeta yeniden hayat verdi.
Şehirde baharın sadece bir mevsim değil, aynı zamanda bir diriliş, bir tazelenme dönemi olduğunu ifade eden vatandaşlar, doğanın canlanışıyla birlikte sosyal hayatın da hareketlendiğini söylüyor. Parklarda açan rengarenk çiçekler, sokaklarda oynayan çocuklar, banklarda sohbet eden yaşlılar kentin dört bir yanını baharın izleriyle dolduruyor. Kırsal alanda ise adeta renk cümbüşü aşanıyor.
Hevsel Bahçeleri’nden esen serin rüzgar, binbir ton yeşille görenleri büyülerken, Ulu Cami’nin gölgesinde dinlenen güvercinlerin kanat çırpışlarında mevsimin huzuru hissediliyor. Diyarbakır Kalesi’ne çıkan her adımda ise ziyaretçilerin içine ferahlatıcı bir sevinç doğuyor.
Uzmanlar ve yerel yöneticiler, bu güzel günlerin kıymetinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekerek vatandaşlara doğa ile daha güçlü bağlar kurma çağrısında bulunuyor. “Bir fidan dikelim, bir çocuğu güldürelim, büyüklerimizi hatırlayalım” mesajı ise kentte ortak bir bilinç oluşturuyor.
