Diyarbakır’ın tarihi Sur içi semtinde 40 yılı aşkın süredir bakır işleme sanatını sürdüren Arif Doğan, ustasından öğrendiği mesleği yaşamının merkezine koydu. Anadolu kültürünün önemli bir parçası olan bakır işçiliğini günümüzde de yaşatmayı sürdüren Doğan, zanaatın hem gelenek hem de sanat olduğunu vurguluyor.

Mesleğe 15 yaşında başladığını belirten usta Doğan, “Ustamdan öğrendiğim bu zanaat, hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu. Diyarbakır, bakır işleme sanatının özel bir yeri olan şehirlerden biridir. Eskiden bakır, kalhanede eritilip çekiçle dövülerek levha haline getirilirdi. Günümüzde ise teknoloji sayesinde işimiz kolaylaştı. Şahmerdan adı verilen otomatik makinelerle şekillendirme yapmak mümkün,” dedi.

Ancak Doğan, teknolojinin kolaylık sağlasa da el işçiliğinin ruhunu yakalayamadığını belirtiyor. “El işçiliğinde verilen ince ayrıntılar, makinelerde maalesef yakalanamıyor. Döküm teknikleri gelişse de ustalık, kişisel dokunuşlarla ortaya çıkıyor,” diye ekledi.
Bakır süsleme teknikleri hakkında da bilgi veren Doğan, şunları söyledi: “Savatlama, kazıma, kabartma, kakma, delik işi, mine, kaplama ve yaldız gibi yöntemleri kullanıyoruz. Genellikle bir ürün üzerinde birkaç tekniği bir arada uyguluyorum. Turistler, güğüm, bardak, kazan, leğen, sahan gibi süslemeli ürünlere büyük ilgi gösteriyor. Son dönemlerde ise üzeri işlenmiş plaket tarzı ürünler rağbet görüyor.”

Ustalığın kişisel dokunuşlarla ortaya çıktığını vurgulayan Doğan, “Bakır üzerine işlemek istediğimiz şekli çıkardıktan sonra, kararmaması için tekli kalemle işleme yapıyoruz. Her ustanın darbe izi, eserini özgün kılar. Çırak ancak kendi tarzını bulduğunda usta olabilir,” dedi.
Bir bakır eserinin tamamlanmasının sabır gerektirdiğini belirten Doğan, işlemlerin en az bir ay sürdüğünü söyledi. “Tasarlanan desen oyma tekniğiyle kaleme alınır, dolgu kalemiyle gümüş kaplama yapılacak alanlar doldurulur, kalan bölgeler ise Mısır kalemiyle işlenir. Ürünler tamamlandıktan sonra oksitlenmemesi için verniklenir,” dedi.

Doğan, bakır işçiliğinde kullanılan motiflerin bölge kültürünü yansıttığını ifade ederek sözlerini şöyle noktaladı: “Bölgeye özgü motifler, her eseri eşsiz kılar. Günümüzde bakır ürün kullanımı azalsa da nostaljik ve kültürel değerlere ilgi duyanlar eserlerimize ilgi gösteriyor. Bizler, Diyarbakır’ın bakırını en iyi şekilde işleyen son nesil ustalar olarak kültürümüzü yaşatmaya devam ediyoruz.”
