Diyarbakır’da asırlardır varlığını sürdüren matbaacılık mesleği, teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme ile birlikte yok olma noktasına geldi. Kentte mesleğin son temsilcileri arasında yer alan matbaacı ve gazeteci Şeyhmus Çetin ile matbaa ustası Şaban Bozkuş, gazetemiz mikrofonuna mesleğin geçmişini, bugününü ve geleceğini anlattı.

“Matbaacılığa 1986’da Başladım”
Matbaacı ve gazeteci Şeyhmus Çetin, mesleğe 1986 yılında başladığını belirterek, matbaacılığı severek yaptığını söyledi. Çetin, “Bu meslek bizim için bir sevda. Ancak ne yazık ki yeni nesil gençler için artık cazibesini yitiriyor. Eskiden çocuk yaşta ustalarımızın yanında çalışmaya başlardık. Meslek böyle öğrenilirdi.” dedi.

“Takvimler Binlerce Adet Basılırdı”
Geçmiş yıllardaki yoğunluğu hatırlatan Çetin, “Eskiden yılbaşına yaklaşık bir ay kala takvim basımına başlardık. 200, 300 hatta 400 bin adet takvim basardık. Her matbaa yeni yıla bu şekilde girerdi. Günümüzde ise bu rakamlar 50-100 adete kadar düştü.” ifadelerini kullandı.

Ajanda ve Eşantiyeler de Tarih Oldu
Eskiden ajanda ve çeşitli eşantiyelerin yoğun şekilde basıldığını dile getiren Çetin, “Şimdi bunların hiçbiri kalmadı. Matbaacılık her alanda bitme aşamasına geldi. Elimizden geldiğince bu mesleği yaşatmaya çalışıyoruz ancak bu yeterli olmuyor. Sahip çıkılması gerekiyor.” diye konuştu.
Teknoloji Kağıt Tüketimini Azalttı
Teknolojideki gelişmelerin kağıt tüketimini ciddi oranda azalttığını vurgulayan Çetin, “Sosyal platformlar matbaacılığı bitirme noktasına getirdi. Eski dönemlere, matbaacılığın değer gördüğü yıllara dönmek isterim ama bu artık mümkün değil. Matbaacılık zor bir meslektir, emek ister. Ne kadar teknoloji gelişse de el emeği bu meslekte hiç bitmez.” dedi.

“Eskiden Daha Fazla Kazandırıyordu”
Matbaacılığın geçmişte daha kazançlı bir meslek olduğunu ifade eden Çetin, “Bugün hâlâ yoğun emek ve işçilik istiyor ama kazancı ne yazık ki çok az.” şeklinde konuştu.
“Ne Çırak Kaldı Ne Kalfa”
Matbaa ustası Şaban Bozkuş ise eski bayram ve yılbaşı hazırlıklarını anlattı. Bozkuş, “Eskiden yeni yıl yaklaşırken insanlar takvim ve kartpostal alırdı. Toplu kartpostal siparişleri verilirdi. İnsanlar dileklerini, dualarını yazıp gönderirdi. Şimdi ise her şey tek satırlık mesajlara sığdırılıyor.” dedi.
Gazetecilik de Değişti
Gazetecilikteki dönüşüme de değinen Bozkuş, “Eskiden binlerce gazete basılırdı. Sahadan gelen haberler burada taş kabartma harflerle tek tek şablonlara yazılırdı. Saatler süren emek verilirdi. Zamanla bunların hepsi kayboldu. Şimdi ne çırak var ne de kalfa. Mesleğin son temsilcileri olarak bizler, elimizin emeğiyle bu işi sürdürmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’da matbaacılığın son ustaları, mesleğin tamamen yok olmaması için destek ve sahiplenme çağrısında bulunarak, bu köklü zanaatın yaşatılması gerektiğini vurguladı.
