Diyarbakır'da Sisli Hava Sessiz Tehlike Saçıyor

Uzmanlar, sisli havalarda şehir yaşamı ve sanayi kaynaklı zararlı partiküllerin yere çökerek solunum yoluyla insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sinan Bodur, özellikle PM2.5 gibi ince partiküllerin kan dolaşımına kadar ulaşabildiğine dikkat çekti.

Sisli havalar yalnızca görüş mesafesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda solunum sağlığı açısından ciddi riskler barındırıyor. Uzmanlar, insan faaliyetleri, sanayi ve yoğun şehir yaşamı nedeniyle havada biriken zararlı partiküllerin sisle birlikte yere indiğini ve bu havanın solunmasının önemli sağlık sorunlarına yol açtığını vurguluyor.

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sinan Bodur, sisin sanıldığı kadar masum olmadığını belirterek, özellikle hava kirliliğiyle birleştiğinde ciddi sonuçlar doğurabildiğini söyledi.

Sis oluşumunun atmosfer koşulları ve sıcaklık değişimleriyle bağlantılı olduğunu ifade eden Dr. Bodur, “Sis, temelde bulutların yeryüzüne yaklaşmasıdır ve soluduğumuz havadaki nem oranının artması anlamına gelir. Ancak şehir havasında yoğun şekilde bulunan PM10, PM5 ve PM2.5 gibi zararlı partiküller sisli havalarda daha tehlikeli hale gelir. Bu partiküller, sisin içindeki su buharıyla etkileşime girerek toksik bir karışım oluşturur” dedi.

Özellikle PM2.5 olarak adlandırılan çok ince partiküllerin ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Bodur, “Bu partiküller yalnızca akciğerlere değil, kan dolaşımına kadar geçebilmektedir. Bu durum başta solunum sistemi olmak üzere genel sağlığı ciddi biçimde olumsuz etkiler. Astım, KOAH ve benzeri solunum hastalığı bulunan bireyler sisli ve kirli havalardan çok daha fazla etkilenmektedir” diye konuştu.

Sis ve hava kirliliğinin tarihte büyük felaketlere yol açtığını hatırlatan Dr. Bodur, 1952 yılında İngiltere’nin Londra kentinde yaşanan “Büyük Sis Felaketi”ni örnek gösterdi. Bodur, “O dönemde yoğun kömür kullanımı nedeniyle sisle birlikte ağır bir hava kirliliği oluştu. Yaklaşık bir hafta boyunca görüş mesafesi bir metrenin altına düştü. Resmî kayıtlara göre 6 bin, bazı kaynaklara göre ise 10 bine yakın insan hayatını kaybetti; yaklaşık 100 bin kişi hastanelere başvurdu” ifadelerini kullandı.

Vatandaşlara uyarılarda bulunan Dr. Bodur, sisli ve kirli havalarda mümkün olduğunca dışarı çıkılmaması gerektiğini belirterek, “Biz sağlık profesyonelleri olarak özellikle risk grubundaki bireylerin bu tür havalarda kendilerini korumalarını öneriyoruz. Ancak hava kalitesi sadece bireysel önlemlerle çözülecek bir sorun değildir. Soluduğumuz havanın temizliği aynı zamanda idari ve toplumsal bir sorumluluktur” dedi.

Uzmanlar, hava kirliliğinin azaltılması için hem bireysel farkındalığın artırılması hem de çevreyi koruyucu politikaların kararlılıkla uygulanmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.

KAYNAK: İHA