Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 40 Yıldır Olayları Kaydeden Bakkal, Tarihe Işık Tutuyor
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bakkallık yapan 77 yaşındaki Ömer Ekin, 40 yıldır her günü not alarak tarihe önemli bir iz bırakıyor. Günlük olayları, saatiyle ve detaylarıyla kaydeden Ekin, iki ciltlik defteriyle sadece kendi yaşamını değil, Diyarbakır’ın toplumsal hafızasını da koruyor. Ekin, “Gençlerde bir eksiklik görüyorum; kimse okumuyor, tarihe hâkim değiller. Ben de bu eksikliği gidermek ve geçmişin izlerini kaydederek geleceğe ışık tutmak istiyorum” diyor.
Okuma Yazma Aşkıyla Başlayan Bir Hikaye
Bismil doğumlu olan Ekin, çocukluk yıllarında okuma yazmaya olan ilgisinin başladığını belirtiyor. 1950’lerde köyde okulların yeni kurulmuş olduğunu ve maddi imkansızlıklar nedeniyle çok geç öğrenmeye başladığını anlatan Ekin, 5. sınıfa kadar hem okuma yazma hem de çalışarak öğrenim gördüğünü ifade ediyor.
Yurt Dışından Bakkal Dükkânına Uzanan Bir Hayat
1961 yılında Diyarbakır şehir merkezine taşınan Ekin, burada çeşitli işlerde çalışarak hayatına yön verdi. Önce amelelik yapan, ardından usta olan Ekin, bir süreliğine Beyrut’a gidip orada da çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönüp Et ve Balık Kurumu’na girerek emekli oldu. Ekin, emekliliğinin ardından bakkal dükkânı açtı ve burada günlük yaşamını sürdürmeye başladı.
Her Gün Olayları Defterine İşliyor, Geleceğe Miras Bırakıyor
Ekin, emekli olduktan sonra bir başka tutkusu olan yazma alışkanlığını eyleme dökerek her gün yaşanan olayları defterine kaydetmeye başladı. 40 yıl boyunca Türkiye ve Diyarbakır’daki önemli olayları tarihi ve saatiyle özenle yazan Ekin, bu defterlerin geleceğe değerli bir belge bırakacağına inanıyor. "Gençlerde tarih bilinci eksik. Kimse okumuyor, geçmişi unutuyorlar. O yüzden ben her gün ne olduysa, ne yaşandıysa, hepsini kaydettim. Gelecekteki nesillerin bu satırlarda unuttuğumuz değerleri bulmalarını istiyorum" diyor.
Tarihe Tanıklık Eden İki Ciltlik Defter
Ömer Ekin’in yazdığı iki ciltlik defter, sadece kendi yaşamını değil, Diyarbakır’ın toplumsal hafızasını da yansıtıyor. Yıllarca süren birikimle dolan bu defterler, şehrin kültürel hafızasına önemli bir katkı sağlıyor. Ekin, "Bundan sonra gençlerin tarihi daha iyi öğrenmelerini, geçmişten ders çıkarmalarını ve kültürümüzü unutmamalarını umuyorum" diyerek, yazdığı defterlerin sadece birer anı değil, birer tarih kaydı olduğunun altını çiziyor.
