İMANIN ŞARTLARI
- 10-08-2025 10:27
- 10-08-2025 10:28
- 2996
İman, bir Müslümanın ruhunu kuşatan, onu insan yapan temel değerdir. İslam’a göre iman, sadece kalpte bir kabul değil; aklın tasdiki, kalbin teslimiyeti ve davranışlara yansıyan bir inanç halidir. Bu imanın altı temel esası vardır. Bunlar Kur’an ve sünnetle sabit, değişmeyen esaslardır. Gelin birlikte bu esaslara bir göz atalım…
1. Allah’a İman
İmanın temel taşıdır. Her şeyin yaratıcısı, sahibi ve yöneticisi olan Allah’a inanmak, İslam’ın özüdür. Kur’an bu inancı şöyle ifade eder:
> “Allah, O'ndan başka ilah yoktur. Diridir, kayyumdur (her şeyin yöneticisidir).”
(Bakara, 2/255)
Allah’a iman, sadece bir yaratıcıya inanmak değil; O’nu her an yanında bilmek, rızasını gözeterek yaşamaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur:
> “İhsan nedir, bilir misin? Allah’ı görüyormuş gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen O’nu görmüyorsan da O seni görüyor.”
(Buhârî, İman, 37)
2. Meleklere İman
Melekler, Allah’ın emriyle görev yapan, nurdan yaratılmış varlıklardır. İnsanları görüp gözeten, ilahi görevleri yerine getiren elçilerdir. Kur’an’da şöyle buyrulur:
> “Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler.”
(Bakara, 2/285)
Meleklere iman, bizi denetlenme duygusuyla sorumluluk bilincine yöneltir. Özellikle Kirâmen Kâtibîn meleklerinin her amelimizi yazdığını bilmek, davranışlarımızda daha dikkatli olmamızı sağlar.
3. Kitaplara İman
Allah’ın kullarına gönderdiği ilahi kitaplara iman etmek de imanın şartlarındandır. Bu kitapların en sonuncusu ve korunmuş olanı Kur’an’dır. Kur’an, insanlara hak ve batılı ayırt etme ölçüsü olarak gönderilmiştir:
> “Bu (Kur’an), kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için bir hidayet rehberidir.”
(Bakara, 2/2)
Kur’an’a iman, onu anlamak, yaşamak ve hayatın merkezine koymakla gerçekleşir. Salt bir ezber değil; bir yaşama biçimidir.
4. Peygamberlere İman
Peygamberler, Allah’ın mesajını insanlara ulaştırmakla görevli elçilerdir. Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e (s.a.v) kadar tüm peygamberlere inanmak, bir Müslüman için zorunludur:
> “Biz Allah’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayrım yapmayız.”
(Bakara, 2/285)
Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v), en güzel örnektir:
> “Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için güzel bir örnek vardır.”
(Ahzâb, 33/21)
O’na iman, sadece sözle değil; onun sünnetine uymakla, ahlâkını hayatımıza taşımakla olur.
5. Ahiret Gününe İman
Her şeyin hesabının sorulacağı o büyük güne, ahiret gününe iman, insana sorumluluk bilinci kazandırır. Hayat sadece dünyadan ibaret değildir. Kur’an’da şöyle buyrulur:
> “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.”
(Ankebut, 29/57)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur:
> “Akıllı kişi, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir.”
(Tirmizî, Kıyamet, 25)
Bu inanç, insanı adil, merhametli ve ölçülü bir hayat yaşamaya sevk eder.
6. Kadere, Hayır ve Şerrin Allah’tan Olduğuna İman
Hayatımızda olan her şey Allah’ın ilmi ve takdiri iledir. Başımıza gelen iyilikler de, imtihanlar da kaderin bir parçasıdır. Kader, teslimiyetin adıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur:
> “Kadere iman etmedikçe, kişi (gerçek anlamda) iman etmiş olmaz.”
(Tirmizî, Kader, 10)
Elbette kulun iradesi vardır, ancak neticeyi takdir eden Allah’tır. Bu da kişiyi hem çabaya hem de sabra yöneltir.
Son Söz:
İman, sadece bilinçte değil, davranışta da kendini göstermelidir. İmanın bu altı esası, hayatımıza yön vermiyorsa, sadece bilgide kalmış demektir.
> “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine, O’na indirdiği Kitab’a ve daha önce indirdiği kitaba iman edin.”
(Nisâ, 4/136)
Gelin bu ayeti hayatımıza taşıyalım. İmanımızı tazeleyelim. Sözde kalan değil, özde olan bir iman için gayret edelim.
