Anadolu’nun köklü kültür merkezlerinden Diyarbakır’da, kuşaktan kuşağa aktarılan birçok gelenek modern yaşamın gölgesinde kalmaya başladı. Özellikle düğün öncesi yapılan ve kadınlar için ayrı bir anlam taşıyan kına geceleri, yerini yeni nesil kutlama anlayışlarına bırakıyor. Bu değişim, hem kültürel değerleri hem de yıllardır bu alanda hizmet veren esnafı doğrudan etkiliyor.
Kına geceleri için uzun yıllardır hizmet veren esnaf Emrullah Tekin, geleneksel kına kültürünün geçmişe kıyasla ciddi biçimde gerilediğini belirtti. Eskiden bindallı, yüz örtüsü, kına eldiveni ve geleneksel kıyafetlerin yoğun talep gördüğünü ifade eden Tekin, alışveriş alışkanlıklarının zamanla tamamen değiştiğini söyledi.
“Geçmişte kına geceleri, genç kızlar için başlı başına bir hazırlık süreciydi. Bindallılar, geleneksel kına kıyafetleri büyük ilgi görürdü. Şimdi ise bu ürünlere talep oldukça azaldı,” diyen Tekin, kültürel dönüşümün sahaya net şekilde yansıdığını dile getirdi.
Ekonomik şartların da bu değişimde önemli rol oynadığını vurgulayan Tekin, artan maliyetlerin kına organizasyonlarını daha sınırlı hale getirdiğini ifade etti. “Fiyatlar eskiye göre yükseldi. Kına geceleri için ayrılan bütçeler büyüdü. Bu da ister istemez müşteri sayısını düşürdü,” dedi.
Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte farklı kutlama trendlerinin öne çıktığını belirten Tekin, kültürümüzde yer almayan bazı uygulamaların geleneksel ritüellerin önüne geçtiğini söyledi. “Bekârlığa veda partileri ve sosyal medyada popüler olan yeni konseptler, kına gecelerini geri planda bıraktı. Kına, gençler arasında eski ve demode bir gelenek gibi algılanmaya başladı,” ifadelerini kullandı.
Küçük esnafın, büyük organizasyon firmalarıyla rekabet etmekte zorlandığını da dile getiren Tekin, tercihlerdeki değişimin satışları doğrudan etkilediğini belirtti. “Artık insanlar kına malzemelerini tek tek almak yerine organizasyon şirketlerini tercih ediyor. Satışlarımız tamamen bitmedi ama eski canlılık yok,” diye konuştu.
Uzmanlar ve esnaflar, kına gecesi gibi geleneksel ritüellerin yalnızca bir eğlence değil, aynı zamanda kültürel hafızayı canlı tutan önemli değerler olduğuna dikkat çekiyor. Toplumsal farkındalığın artırılmaması halinde, bu tür geleneklerin zamanla tamamen kaybolabileceği endişesi ise giderek artıyor.