Diyarbakır’da çocuklar, bir zamanlar televizyon ve telefonların olmadığı dönemlerde sokaklarda birbirinden renkli ve yaratıcı oyunlarla vakit geçirirdi. “Saklambaç”, “çelik çomak”, “körebe” ve “yakan top” gibi oyunlar, yaz akşamlarının vazgeçilmeziydi.
Taş ve Toprakla Hayal Gücünü Buluşturan Oyunlar
Diyarbakır’ın taşlı sokaklarında oynanan oyunlardan biri “Mendil Kapmaca”dır. Oyuncular iki gruba ayrılır ve bir grup ellerinde mendille diğer grubun üyelerinin üzerine koşar, mendili yakalayan kişi karşı takımın oyuncusunu yakalamış sayılır. Bu hareketli oyun, çeviklik ve dikkat gerektirir.
Bir diğer oyun “Topaç” ise küçük tahta parçalarının ince iplerle sarılarak çevrildiği, dönen topacın uzun süre hareket etmesi için yarışıldığı bir oyundur. Toprağın düz olduğu alanlarda oynanır ve sabır ile ustalık ister.
Çocukların Sosyal Dünyası: Oyunla Öğrenme
“Oyuncu Saklambaç” sadece eğlenceli değil, aynı zamanda grup içinde strateji kurmayı ve dikkatli gözlem yapmayı öğretirdi. “Körebe” oyunu ise çocukların empati ve güven duygusunu geliştiren bir etkinlikti. Gözleri bağlanan oyuncu, dokunarak arkadaşlarını bulmaya çalışırdı.
Bu oyunlar, aynı zamanda çocukların sosyal kuralları öğrenmelerini ve takım çalışmasına adapte olmalarını sağlardı. Oyun sırasında ortaya çıkan tartışmalar ve uzlaşmalar, iletişim becerilerini geliştirirdi.
Teknoloji ve Değişen Oyun Alışkanlıkları
Son yıllarda artan tablet ve telefon kullanımı, çocukların açık alanlarda oyun oynamasını azalttı. Ancak, ailelerin ve okul öğretmenlerinin çabalarıyla bazı etkinliklerde bu geleneksel oyunlar yeniden yaşatılmaya çalışılıyor.
Kültürel Mirası Canlandırma Çabaları
Diyarbakır’da düzenlenen kültür festivallerinde ve okul şenliklerinde, çocuklar için unutulmuş oyun atölyeleri kuruluyor. Ayrıca bazı sivil toplum kuruluşları, bu oyunları öğretmek ve yaygınlaştırmak için çalışmalar yapıyor.
Geleceğe Oyunla Köprü Kurmak
Diyarbakır’ın geleneksel çocuk oyunları, sadece eğlence değil, kültürel kimliğin ve sosyal öğrenmenin temel taşları olarak görülüyor. Bu nedenle, ailelerin ve eğitimcilerin çocuklara bu oyunları öğretmesi, hem fiziksel aktiviteyi artıracak hem de kültürel bağları güçlendirecektir.