Ordu’dan gelen Adil Sarıkaya ve Nuran çifti de bu yıl Hayig Tepe’yi tercih eden arıcılardan. Karadeniz’in nemli ve ormanlık ikliminden, Diyarbakır yaylalarının kurak ama çiçek bakımından zengin doğasına taşınan arılar, burada kısa sürede uyum sağladı. Bölgeye yerleştirilen yüzlerce kovan doğaya bırakıldı ve arılar oğul vermeye başladı.
Hayig Tepe, binlerce bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Endemik türlerin de yer aldığı bu doğal zenginlik, arıcılık için adeta bir cennet sunuyor. Arıcılar, bölgedeki kır çiçeklerinden, kekikten ve diğer aromatik bitkilerden elde edilen nektarın bal kalitesini artırdığını belirtiyor.
Göçer arıcı Adil Sarıkaya, şunları söyledi:
“Her yıl farklı yaylalara gidiyoruz ama Hayig Tepe’nin çiçek çeşitliliği bizi etkiledi. Arılar kısa sürede oğul verdi. Bu, hem verimin hem de doğanın ne kadar elverişli olduğunun bir göstergesi. Burada doğayla iç içe, sessiz sakin bir ortamda çalışmak bizi mutlu ediyor.”
Karadenizli arıcıların izinden gelen diğer göçer üreticiler de Hayig Tepe gibi alanlarda bal verimini artırmayı ve doğal üretimi sürdürmeyi hedefliyor. Çermik’in doğal güzellikleri arasında sürdürülen bu üretim faaliyeti, hem bölge ekonomisine hem de Türkiye’nin bal üretimine katkı sunuyor.