Türkiye’nin uzun ve acı dolu tarihine bir sayfa daha ekleniyor… Bu kez gözyaşı değil, umut var o sayfada. Yıllardır nice canı yakan, ocaklara ateş düşüren, kardeşi kardeşe düşman eden terör belasında nihayet tarihi bir dönemeçten geçiyoruz.
“Terörsüz Türkiye” hedefiyle başlatılan yeni süreçte, çok önemli bir gelişmeye tanıklık ettik. Irak’ın kuzeyinde, Casene Mağarası’nda, kameralara yansıyan o sembolik tören, yıllardır bu topraklarda hasret kaldığımız bir manzarayı gösterdi bize: Silahların susması, barışın diliyle konuşulması…
30 kişilik bir grubun –ki aralarında örgütün sözde yöneticileri de vardı– ellerindeki silahları büyük bir kazana atarak yaktıkları an, sadece bir silahın değil, yıllardır süren bir karanlığın da yakıldığı andı aslında.
Bu gelişme, her şeyden önce hayatını kaybeden binlerce insanın ardından bir “keşke” değil, bundan sonrası için “yeter artık” diyen milyonların çığlığına verilen bir cevaptır.
Elbette temkinli olmak zorundayız. Bu tür süreçlerde duygularla değil, sağduyu ile hareket etmek gerekir. Ancak bir ilk adımın atılmış olması, yıllardır taşınan acı yükün hafiflemesi için küçümsenmeyecek bir adımdır.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla hız kazanan bu sürecin, devlet aklı ve halk iradesiyle birlikte sürdürülebilmesi büyük önem taşıyor. Çünkü barış sadece silahların bırakılmasıyla değil, aynı zamanda gönüllerin tamir edilmesiyle mümkündür.
Bu nedenle, silahların gömülmesini yeterli görmeyip, bu toprakların ruhunda onarımlar yapmalı, kırılan güveni, örselenen kardeşliği yeniden inşa etmeliyiz.
Bugün bir mağarada yanan silahlar, yarın çocukların ellerinde kitap, gençlerin gözlerinde umut, anaların yüreğinde huzur olarak yeşerebilir.
Yeter ki bu süreci kirletmeye çalışanlara karşı milletçe dikkatli olalım. Provokasyonlara gelmeyelim. Çünkü bugün barışın kıvılcımı yanarken, ona sahip çıkmazsak yarının yangını çok daha büyük olur.
Bu topraklar çok acı gördü… Artık yeni bir şey görsün: Barış içinde, kardeşçe, birlikte büyüyen bir Türkiye.
Ve belki bir gün çocuklarımız, “bu ülkede silahlar bir daha hiç konuşmadı” diyebilsin.