Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde yaşayan ve esnaflık yapan Cuma Balıkçı, baba mesleği olan taş yontma sanatını yeniden hayat vererek sürdürüyor. Çocukluk yıllarında babasının yanında öğrendiği taş işleme geleneğini yıllar sonra hobi olarak canlandıran Balıkçı, el emeğiyle ürettiği bazalt taş ürünleriyle dikkat çekiyor.
Cuma Balıkçı, “Benim çocukluğumda babam taş yontma ustasıydı. Ben de onun yanında görerek öğrendim. Bazalt taşlarını getirip çekiç ve çiviyle yontuyorum. Taşları dinlendirdikten sonra istediğim şekli vermek için tekrar işliyorum” diyerek çalışmasını anlattı.
Her taşın bir ruhu olduğuna inandığını ifade eden Balıkçı, “Bir bazalt taşını aldığımda, taş bana ne yapılabileceğini söyler. Ona uygun formu veriyorum. Şu anda binlerce ürünüm var ve turistler sert taşın bu kadar ince işlenmesine şaşırıyor” dedi. Ürünler arasında tabak, çiğköfte leğeni, masa, sandalye, abdest alma taşı ve çeşme gibi birçok el yapımı eser bulunuyor.
Taş yontma sanatının sabır ve güç gerektiren bir zanaat olduğuna dikkat çeken Balıkçı, “Çok fazla güç uygularsan taş kırılır, az uygularsan şekil almaz. Bazen bir ürün için aynı noktaya yüz defa vurmak gerekebilir” ifadelerini kullandı.
Balıkçı, kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olan bu kadim meslek için yetkililere çağrıda bulunarak, “Uygun bir ortam sağlanırsa hem gençlere öğretebilir hem de şehre gelen turistlerin bu ürünleri görmesini sağlayabiliriz” dedi.
Cuma Balıkçı’nın el emeği bazalt taş ürünleri, Diyarbakır’ın zanaatkârlık kültürünü yaşatırken, kente gelen yerli ve yabancı turistler için de önemli bir ilgi noktası oluşturuyor.
