Diyarbakır’da düzenlenen ilmi bir programa katılan Yemenli âlim Şeyh Lebîb Necîb, İslam fıkhının Müslüman hayatındaki önemine dair açıklamalarda bulundu. Necîb, fıkhın sadece ibadetleri düzenlemekle kalmayıp, toplumsal ilişkiler ve adaletin tesisinde de belirleyici rol oynadığını söyledi.
“Fıkıh, Müslümanın Rabbiyle ve kullarla olan ilişkilerini düzenler. Namazda, ticarette, aile hukukunda rehberlik eder” diyen Necîb, İslam fıkhını “helâl ve haram ilmi” olarak nitelendirdi. Necîb, fıkhın hem küllî (genel) hem de cüz’î (özel) yönlerinin bulunduğunu belirterek, “Fıkıh, kulun Rabbi ile olan ilişkisini ibadetlerinde düzenler; namazında, zekâtında, orucunda. Aynı şekilde kulların birbirleriyle olan ilişkilerini de düzenler; mali muamelelerde, aile hukukunda, yargı işlerinde ve diğer tüm alanlarda” dedi.
Necîb, mezheplerin İslam ilminin sürekliliğini sağladığını ve sahabe mirasının korunmasını temsil ettiğini ifade ederek, Hanefî, Malikî, Şafiî ve Hanbelî mezheplerinin bu geleneğin devamı olduğunu belirtti. “Bu mezhepler yeni ortaya çıkmış veya aslı olmayan şeyler değildir; çok sağlam ve köklü temellere dayanır” açıklamasını yaptı.
Doğrudan delillerden fıkıh çıkarma eğilimlerine de dikkat çeken Necîb, “Bazı çevrelerde, ‘Mezhepleri bırakıp doğrudan delillerden fıkıh çıkaralım’ anlayışı yaygınlaşıyor. Oysa dört mezhebin fıkhı tamamen delillere dayanır. Doğrudan delillerle fıkıh çıkarmaya çalışan kimse büyük bir sapma tehlikesiyle karşı karşıya kalır” uyarısında bulundu.
Son olarak mezhepliliğin geçmişten günümüze Rabbani âlimlerin takip ettiği yol olduğunu vurgulayan Necîb, fıkıh öğreniminde mezhep metodunun önemine işaret etti.
kaynak: İLKHA
