Sur’un tarihi sokaklarında nostaljik bir hikâye yeniden can buluyor. Kahve içme tutkusunu mesleğe dönüştüren Filiz Parlak, küçük atölyesinde yüzlerce eski fincanı onarıp hayata döndürüyor. Parlak’ın titizlikle restore ettiği her fincan, geçmişin zarafetini bugünün estetiğiyle birleştiriyor.
Kahve kültürüne ve sunum estetiğine küçük yaşlardan beri ilgi duyduğunu belirten Parlak, sıradan fincanlar yerine geçmişin izlerini taşıyan ürünlerle çalıştığını belirterek,“Kahve içmeyi ve sunumlarını her zaman severdim. Ama beni asıl etkileyen, eski fincanların taşıdığı hikâyeler oldu. Her biri bir dönemin tanığı gibi. Bugün dükkanımda çoğu eşi bulunmayan 100’den fazla nostaljik fincan yer alıyor.”
Eski Fincanlara Yeni Bir Hayat
20 metrekarelik atölyesinde çalışmalarını sürdüren Filiz Parlak, kırılmış, rengi solmuş ya da kullanılmaz hale gelmiş fincanları özenle onarıyor.
“Bir zamanlar evlerin baş köşesinde yer alan sarı kahve fincanları, çini işlemeli modeller ya da el boyaması fincanlar vardı. Zamanla modaya yenik düştüler. Ben bu ürünleri çöpe gitmeden kurtarıp yeniden mutfaklara kazandırıyorum.” dedi.
“Eski Eşyalar Ruh Taşır”
Parlak’a göre nostaljik fincanların her biri birer kültür mirası. “Toplumun her zaman bu tür çalışmaları anlamadığını biliyorum ama ben eski eşyaların ruh taşıdığına inanıyorum. Modern dünyanın tekdüze moda anlayışına karşı, kültürümüzü yaşatmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan Yoğun İlgi
Sur’da açtığı atölyede sergilenen nostaljik fincanlar, hem geçmişi hatırlatıyor hem de geri dönüşüm bilincine katkı sağlıyor. Ziyaretçiler fincanları kimi zaman süs eşyası, kimi zaman da günlük kullanım için satın alıyor.
Parlak, yaptığı işi şu sözlerle özetliyor:“Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır derler. Ben de o fincanlara yeniden değer kazandırıyorum.”
Diyarbakır’da kültürel mirasa sahip çıkarak geleneksel değerleri yaşatmaya çalışan Parlak, hem geri dönüşüm bilinciyle hem de sanatsal dokunuşlarıyla dikkat çeken bir esnaf olarak örnek gösteriliyor.