USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Zaman Dondurucusu Diye Bir Şey Olsa

Bazen düşünüyorum…

Keşke bir “zaman dondurucusu” icat edilse.
Buzdolabı değil ama — öyle içine koyduğun yoğurdu değil, anılarını saklayan cinsten…

Mesela bir sabah uyanıp dışarıya baktığında, gökyüzü gri, kahve soğuk, yüzünde sabahın mahmurluğu…
O anın içine bir “tık” sesiyle girip, zamanı dondurmak isterdim.
Çünkü biliyorum: beş dakika sonra o kahve bitecek, haberler açılacak, gündem değişecek, insanlar yeniden koşuşturacak.
Ve o an — o sade, sessiz, tarifsiz an — kaybolup gidecek.

Belki de hepimiz biraz “anı koleksiyoncusuyuz.”
Kimi fotoğraflarla, kimi kokularla, kimi bir şarkının nakaratında saklar geçmişini.
Ama saklayamadığımız şey, o anın hissi.
Çünkü hisler; zamana değil, ruha bağlıdır.
Zaman akar, ruh kalır.

Eğer bir gün biri gerçekten zaman dondurucusunu icat ederse,
Ben o cihazı satın alıp sadece annemin gülüşünü saklardım.
Belki de bir bardak çayın buharını, bir dost sohbetinin sıcaklığını,
ya da Diyarbakır sokaklarında akşam üstü esen tozlu rüzgârı…

Ama sonra fark ettim:
Belki de zaten hepimizin içinde küçük bir zaman dondurucusu var.
Adı “hafıza.”
Ve ne kadar pas tutsa da, ara sıra açınca o anları yeniden yaşatıyor insana — taze taze, sıcacık…