Kadınların imece usulü yoğurduğu hamurlar, sıcak fırınlarda pişirilirken sadece yiyecek değil, aynı zamanda komşuluk ve dayanışma ruhu da tazeleniyor.
Sabah erken saatlerde başlayan hazırlıklarla evlerde yoğrulan hamurlar, siniler ve tepsilerle mahalle fırınlarına taşınıyor. Kimisi tandır ekmeği, kimisi sac böreği, kimisi de katmer hazırlarken; çocuklar oyunlar oynuyor, fırın başında bekleyenler çaylarını yudumlayarak sohbet ediyor.
Fırıncılar ise bu geleneğin sadece bir hizmet değil, bir kültürel miras olduğunun farkında. Fırın ustası Mehmet Yılmaz “Her gün onlarca tepsi geliyor. Biz pişiriyoruz ama aslında bir kültürü yaşatıyoruz. Burada komşuluk, birlik ve beraberlik var. Herkes birbirinin tepsisinden ikram ediyor, bu çok güzel bir şey,” diyor.