<h2>Ebû Bekre es-Sekafî’nin (r.a.) hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Vâsıt yakınlarındaki Zendeverd şehrinden olan annesi Sümeyye’nin İran kisrâsı tarafından Yemen Meliki Ebü’l-Hayr’a hediye edildiği, melikin de ülkesine dönerken Tâif’te hastalandığı sırada kendisini tedavi eden meşhur Arap tabibi Hâris b. Kelede’ye onu hediye ettiği bilinmektedir. Ebû Bekre es-Sekafî’nin (r.a.) kısaca hayatı...</h2> <div>Ebû Bekre -radıyallahu anh- Tâiflidir. Annesi ve babası köle olduğu için o da köle sayılıyordu. Müslümanlar Tâif’i kuşattıkları zaman Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, gelip Müslümanlara katılan hürler serbest, köleler hür olacak diye ilân etti. Ebû Bekre -radıyallahu anh- Tâif kalesinden aşağı, “<strong>Bekre”</strong> denen bir kuyu çıkrığı ile inerek gelen 23 köleden biriydi. Bu sebeple Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ona<strong> “Ebû Bekre”</strong> -radıyallahu anh- diye iltifat etti. O günden sonra hep bu künye ile anıldı.</div> <h2>ÇOK İBADET ETMESİYLE TANINAN SAHABİ</h2> <div>Ebû Bekre -radıyallahu anh- çok ibadet etmesiyle tanınan bir sahâbî idi. Rivayet ettiği bu hadîs-i şerîfi hayatı boyunca tatbik etti. Bu sebeple de ashâb-ı kirâm arasında çıkan anlaşmazlıkların hiçbirine katılmadı. Hatta onun “<strong>Bir Müslüman kılıcını çekip beni öldürmeye kalksa, ona engel olmam” </strong>dediği nakledilir. Kendisinden 132 hadis rivayet edilmiştir.</div> <h2>EBU BEKRE ES-SEKAFÎ (R.A.) NE ZAMAN VE NEREDE VEFAT ETTİ?</h2> <div>Ebû Bekre -radıyallahu anh- Hicretin 51. yılında (671) Basra’da vefat etti.</div>