<div>Bir zaman Cüneyd-i Bağdâdî’nin gözlerinde ağrı meydana geldi. Tabib çağırdılar, gelen tabib, hıristiyan idi. Muâyene edip;</div> <div>“Gözlerinize su değdirmeyeceksiniz.” dedi.</div> <div>Cüneyd-i Bağdâdî;</div> <div>“Su değdirmesem nasıl abdest alırım?” deyince, tabib;</div> <div>“Gözleriniz size lâzım ise su değdirmeyeceksiniz.” dedi.</div> <div>Cüneyd-i Bağdâdî abdest alıp namaz kıldı ve namazdan sonra bir mikdâr uyudu. Uyandığında gözlerinde hiç ağrı kalmamıştı. O anda duyduğu ses;</div> <div>“Yâ Cüneyd! Sen bizim için gözlerini fedâ ettiğin için, biz de senden o ağrıyı aldık.” diyordu.</div> <div>Bir zaman sonra hıristiyan tabib tekrar geldi. Baktı ki gözleri tamâmen iyi olmuş. Hayret edip;</div> <div>”Nasıl yaptın da iyi oldu?” dedi.</div> <div>Cüneyd-i Bağdâdî olanları anlatınca, Cüneyd-i Bağdâdî’nin elini öpüp îmân etti ve;</div> <div>“Esas ağrıyan göz sizinki değil benim gözlerim imiş. Hakikatleri göremiyen ben imişim” dedi.</div> <div> </div>