USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Üç Can, Bir Şehir ve Bitmeyen Acı: Kızıltepe’de İnsanlık Sınavı

Mardin’in Kızıltepe ilçesinden gelen üç ölüm haberi, yalnızca bir adli vaka değildir. Bu olay, aynı zamanda toplumsal vicdanımızın bir kez daha yaralandığı, insan hayatının ne kadar kırılgan olduğunu yüzümüze acı bir şekilde çarpan bir çığlıktır.

Üç insan… Üç ayrı hayat… Üç ayrı umut…
Ve geride kalan tarifsiz bir hüzün.

Bu tür haberler ne yazık ki artık “alışıldık” başlıklar arasına girmeye başladı. Birkaç satırda geçip gidiyor, sosyal medyada birkaç saat konuşuluyor, ardından yeni bir gündemle unutuluyor. Oysa her kayıp, aslında toplumun kalbinden kopan bir parçadır. Ve her unutulan acı, yeni acıların yolunu açar.

Kızıltepe’de yaşanan bu trajedi bize bir kez daha şunu hatırlattı:
Şiddet, ihmal, öfke, dikkatsizlik ya da çözülmeyen sorunlar… Sebebi ne olursa olsun, sonuç hep aynı kapıya çıkıyor: Ölüm.

Peki soralım kendimize:
Bu ölümler gerçekten kaçınılmaz mıydı?
Daha önce alınabilecek önlemler var mıydı?
Toplumsal olarak nerede eksik kalıyoruz?

Yetkililer soruşturma yürütüyor, adalet süreci işleyecek. Elbette hukuk görevini yapacaktır. Ancak adalet, yalnızca mahkeme salonlarında tesis edilmez. Asıl adalet; insanların vicdanlarında mümkündür.

Bu ülke artık acıya doymuştur.
Annelerin, babaların, eşlerin, çocukların gözyaşına alışmak zorunda değiliz.

Üç can geri gelmeyecek…
Ama belki onların ardından yükselen bu sessiz çığlık, yeni acıların önüne set olur.

Ve umarız ki bu kez unutmayız.