Hak olsun batıl olsun hemen hemen bütün dinlerde, bir ibadete çağrı yöntemi vardır. En küçük ilkel dinlerde bile, din mensuplarını, kendi itikatlarınca yapılacak olan ibadete çağıran yöntemlerle karşılaşıyoruz. Ya davullarla, ya herkesten farklı çıkarılan insansı sesleriyle ya da ateşle dumanla, borularla, çanlarla, zillerle, vs. aletlerle insanlar kendi dinlerine göre tapınmaya davet edilirler.Müslümanlarda ise bu çağrı, Ezanla yapılır.

Ezan, İslam'ın Kur'an ve Sünnetle sabit olan en önemli müesseselerinden bir tanesidir. Evet, hani denilir ya dünya hayatı, ezanla başlar salâ ile noktalanır. Onun için biz Müslümanlar yeni doğan çocuklarımızın sağ kulaklarına ezan, sol kulaklarına kamet okuruz.

Onlara özgürlüğün parolasını fısıldarız adeta. Kurtuluşun yolunu gösteririz. Evet, ezan bir özgürlük parolasıdır. Allah'ın en büyük olduğunu haykırmaktır. Kula kulluğu ayaklar altına almaktır. Sadece Allah'a kul olmanın özgürleştirici iklimine dalmaktır. İslam’da Ezan “Allahu Ekber” en büyük sloganımızdır bizim. 1400 küsur yıldır bu böyledir. Mekke'de "Allahu Ekber" dedikleri için, "La ilâhe İllallah" dedikleri için işkencelerden geçen sahabilerden beri bu böyledir. Onlar inançlarının bedelini ödediler. Allah'a imanlarının ve güvenlerinin karşılığı olarak dünya hayatında Medine ile ödüllendirildiler. Medine onlar için kulluklarını özgürce yaşayacakları bir yurt oldu.

Ezan da Medine'nin bir armağanı oldu Müslümanlara. Artık özgürce bir araya gelip Rablerine ibadet edecekleri bir yurtları vardı. Dinin direği olan namazı hep birlikte edâ edebilecekleri bir mescitleri vardı. Namaz vakitlerini bir çağrı ile duyurmaları gerekiyordu. Birlikte bu çağrıya karar verdiler.

Allah müminlerin gönüllerini ezanda birleştirdi. Ezan namaza çağrının yanında birçok anlamı daha içinde barındırır. Ezan birlik çağrısıdır. Müminleri mutlak otorite ve ululuk sahibi olan Allah'ın huzurunda birlikte saf tutmaya davet eder. Aslolan namazda bir araya gelen müminlerin hayatın akışı içinde de bu birlikteliklerini korumalarıdır.

Ezan İslam'ın önemli bir şiarıdır. Ezan okunan topraklar Müslümanların yurdudur. Ezandan rahatsızlık duyanlar, ezanı yasaklayanlar bunu çok iyi bilmektedirler. İstiklal Marşımızda "Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli / Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli" mısraları boşuna yer almamaktadır. Ezan Müslümanların ortak dilidir. Dünyanın neresinde olursa olsun bütün Müslümanlar bu ortak dili konuşur. Öyle ki, ezanı anlamayan bir Müslümana rastlamak mümkün değildir. Ezan Çağrısı Ezan bütün insanlığa bir çağrıdır. Onları kula kulluktan kurtulmaya, sadece Allah'a kul olmaya davet eder. Son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizin rehberliğine çağırır. Kelime-i Tevhit ile Kelime-i Şehadet ile kurtuluşun yolunu gösterir. Haydin felaha, haydin kurtuluşa, der.

Ezan bir uyanış çağrısıdır. Namazın yani Allah'a boyun eğişin uykudan hayırlı olduğunu ilan eder. Müslüman uyuşukluğun ve uykunun koynundan sıyrılarak bütün insanlığı uyandırmaya taliptir. Ezanlar bizi namaza, zikre, kulluğa ve dirilişe davet ediyor. Bir sala ile noktalanacak hayatımızı hangi ilkeler doğrultusunda yaşamamız gerektiğini öğretiyor. Tıpkı 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi darbecilere, zalimlere karşı direnişin sembolüdür ezanlar ve salâlar. Cumanın ve cenazenin habercisi salâlar o gece dirilişin ve direnişin en büyük destekçisi oldular. O gece ezanlar ve salâlar bir başka okundu. Bize üzerinde ezan okunan topraklarda özgürce yaşamanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu hatırlattı yeniden. O geceden sonra okunan her ezan ve her salâ daha bir anlamlı bu topraklarda yaşayan herkes için. Bedeli şehitlerin kanlarıyla ödenmiş ezanlar okunuyor şimdi. Her ezan bize şehitlerimizi hatırlatıyor. Rabbimizden onların şehadetlerini kabul buyurmasını niyâz ediyoruz.

“ALLAHU EKBER” diye başlar ezan ve dört defa tekrar eder ayni sözü. Allahu Ekber, Allah en büyüktür! Sen ey Doğu; sen ey Batı, sen ey Güney ve sen ey Kuzey duy, dinle ve bil ki, Allahu Ekber, Allah en büyüktür! Siz ey dört cihet, ya da yön, duyun, dinleyin ve biliniz ki, EKBER olan yani EN BÜYÜK olan ve temsil ettiğiniz yer kürenin her türlü hâkimiyeti Allah’ındır!

EKBER yani EN BÜYÜK sıfatı sadece Allah’ındır. O sıfatı, ondan başkasına verip, kullanmayın ki O’na ortak tanıyıp şirk koşmayınız! En büyük.......spor! diye stadyumlarda bağırıp, minarelerin öfkesini toplamayın ki, Allah’ın emriyle gazaba gelen minareler, tepenize yıkılmasın!

ALLAHU EKBER tek Hâkim odur! Allahu Ekber, uyulacak tek merci O’ dur! Allahu Ekber, yanılmaz kanuna sahip tek kanun O’dur. Ezana kulak vererek, gönül vererek yaşanan hayat ne güzel bir hayattır. Ezan uğruna can vererek edilen veda ne güzel bir vedadır. Allah'ın izniyle Cennete merhabadır. Ne mutlu ezan bilinciyle yaşayıp ezan için can verenlere.

EŞHEDU EN LA ILAHE İLLALLAH

Eşhedü! Düşündüm, anladım, kalbimle kabul ettim ve dilimle söylüyorum ki: La ilahe illallah! Allah’tan başka kâinat nizamini elinde bulunduran bir başkası yani bir ilah yoktur! İçimde putlaştırdığım makam, ideoloji, ilke, parti, hizip kadın, erkek, evlat, sanatkâr, sporcu, kulüp, loca vb. ilahlarının tamamına “LA ”deyip, inkâr ederek kalbimi ve düşüncemi, ruhumu ve bedenimi, elimi ve dilimi, “İLLALLAH” deyip Rabbimin emrine veriyorum! Ondan başkasına güç tanımaya vesile olacak her şeye “LA “deyip (hayır), kenara itiyor, O’nu yani Allah’ı tek ve biricik güç ve hâkim tanıyarak “İLLALLAH” diyor bağlanıyorum, bağlandığıma dair söz ve biat ediyorum ki, bütün kâinat zerrecikleri şahit olsun.