EŞHEDU ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH,

Yine düşündüm, anladım, kalbimle kabul ettim ve dilimle söylüyorum ki; Muhammed Allah’ın Resulüdür, yani “İLLALLAH” deyip inandığım Allah’ı bana tanıtan, bana öğreten, bana sevdiren ve Allah’ın kanununa nasıl uyacağımı, tatbikatıyla gösteren Muhammed (s.a.v)’dir. Yani Allah dışındaki bütün güçleri (tağutları) nasıl inkâr edip,

Allah’ı öğrenmeme vesile olacak sıfatlarını bana bildiren Muhammed (s.a.v) ’dir. Yani Muhammedi ve onun sünnetlerini kabul ediyorum ki, bana İslam’ı öğreten onlardır. “Kur’an’a uyarım da, peygamberin sünnetini ister alırım, ister almam, çünkü Muhammed Arap’tı ve Arap zevkine hitap ediyordu ”zihniyetinin temsilcilerine ve saçmalıklarına rağmen, kabul ediyor ve bütün dünyaya şahit olmaları için ilan ediyorum ki, ne Muhammed’iz ve nede sünnetsiz (yani Hz. Muhammed (s.a.v) uygulaması olmaksızın İSLAM anlaşılır! Çünkü sünneti inkâr etmek, Hz. Muhammed (s.a.v) tanımamak da Allah’ı inkâr etmenin başka bir yoludur. Ben ise, Muhammed’i Allah’ın resulü ve davamın lideri ve tek lideri olarak tanıyorum!

HAYYE’ALA’S-SALA!

Haydi, beşeri güçleri temsil eden put heykellerini parçalayıp Allah’a koşan Hz. İbrahim gibi, Allah’a kulluk etmeye! Haydi Namaza! Haydi ibadete. Haydi, secde etmeye. Şeytanın şaşırtmasıyla gurur kaplamış olan beynimizi arındırıp, toprağa alnımızı koyarak secde etmeye! Secde ederek hür olmaya, şahsiyet bulmaya! Aşırların cahili kültürleriyle yozlaşmış kafalarımızı secdeye koyarak, tüm süperlerden, Batıllardan, tabulardan, makam ve mevkilerden, kölelikten, uşaklıktan, ezilmişlikten, hor görüşmüşlükten, piramitlere harç, put heykellerine araç olmaktan; bizi dünya için uyandıran çalar saatten, esiri olduğumuz fabrika bacalarından; batının fuhuş kokan kavramlarından, bağımsızlaşarak şahsiyetimizi bulalım secdede! Haydi, Allah için namaza kıyam etmeye, rükû ve sücud etmeye. Rükû ve sücud ederek tenzih ve ta’zim edelim Rabbimizi Tarhiyatta (selamlaşmada). Allah’la selamlaşıp, miracımıza çıkalım. Müminin miracı olan tarhiyatta, selamın sadece salih kullar için olduğunu öğrenelim. Tarhiyatta, Allah’ın kendisine lütfettiği selamı, bize de teşmil eden yüce peygamberimizi analim. Namazı bitirip, bir birimize mümin selamı verelim. Selamdan sonra, tekrar Allah’ı unutup dünya ilahinin emrine girmemek, şucu, bucu diye suçlamalarımıza son vermek ve sadece Allah davası için olmak üzere sarılalım biri birimize sıkı sıkıya! Tâki ruhlarımız bir birlerini duysun, tâğutî şeytan ve görüşler bizden uzaklaşsın!

HAYYE’ALA’L-FELAH

Haydi, namazla kurtuluşa; namazda duruluşa ve yakarışa! Haydi, iflah olmaya, haydi mümin olmaya ve felahın yalnız mümin için olduğunu anlamaya!

ALLAHU EKBER

Allah en büyük, Allah en büyüktür! Bunu tekrar, tekrar söyle ve ne söylediğini bil ki; buna TEKBİR derler. Çok ve korkusuzca tekbir getir ki; kahrolsun müşrikler, münafıklar. Unutma ki tekbir silahıdır müminin! Bütün ilahlara hayır, sadece Allah’a evet! Sadece O’nun gücüne, kuvvetine, iktidarına evet, O’nun dışındaki tüm ilahlara hayır! Ezan! Müminin çağrısı. Kulak verin bu çağrıya, kurtulun tüm endişelerden, streslerden. Parola edinin kurtuluş çağrısını, İslam’ın ezanını!