Bera Bin Malik, Hicretten sonra İslam'la şereflendi. Bedir hariç bütün gazalarda bulundu. Onun hayatı Uhud' dan itibaren hep harb meydanlarında geçti. Son derece cesur ve kahramandı. Gönlünde yanan şehitlik ateşi onu bir an bile şecaatten, cesaretten, hamasetten, atılganlıktan, kahramanlıktan ve savaştan savaşa koşmaktan geri bırakmadı. Her gazadan şehit çıkmayı istedi. Hep bu duygularla savaştı. Şahadeti nimet bildi.
HAYATA REHBER OLAN SÖZLER
Bera Bin Malik -radıyallahu anh- hayatında şu sözleri kendine rehber edindi: "Allah ve Cennet!.."
O, hicretten sonra İslam'la şereflendi. Bedir hariç bütün gazalarda bulundu. Onun hayatı Uhud'dan itibaren hep harb meydanlarında geçti. Son derece cesur ve kahramandı. Gönlünde yanan şehitlik ateşi onu bir an bile şecaatten, cesaretten, hamasetten, atılganlıktan, kahramanlıktan ve savaştan savaşa koşmaktan geri bırakmadı. Her gazadan şehit çıkmayı istedi. Hep bu duygularla savaştı. Şahadeti nimet bildi. Onun bu atılganlığından dolayı Hz. Ömer (r.a.) valilerine şu talimatı göndermişti:
"Bera'yı ordunun basma getirmeyiniz. Onu komutan yapmayınız. Çünkü onun, atılganlığı ve cesareti yüzünden askerleri helak etmesinden korkuyorum."
YEMAME KAHRAMANI
Bera Bin Malik (r.a.) ashab arasında atılganlığı, cesareti ve bahadırlığı ile gözünü budaktan sakınmayan bir kahraman olarak tanınmıştı. Onun bu yiğitliğini, kişiliğini Halid İbni Velid (r.a.) komutasında Müseylime'ye karşı Yemame' de yapılan savaşta açıkça görmekteyiz. Şöyle ki:
"İki ordu Necid bölgesinde Yemame' de karşılaştı. Yalancı Peygamber Müseylime' nin askerleri ilk hamlede Hz. Halid'in çadırına kadar geldi. Bu tehlike karşısında Hz. Halid orduyu yeni bir düzene koydu. Muhacirleri Ensar'dan, bedevileri diğerlerinden ayırdı. Oğullarıyla birlikte savaşan babaları bir sancak altında topladı. Yeni bir hücum başlattı. Harb kızışmıştı. Hz. Ömer (r.a.)'ın kardeşi Zeyd İbnu'l Hattab etrafına şöyle sesleniyordu:
"Ey insanlar! Vuruşurken dişlerinizi sıkın. Düşmanınıza öyle vurun. Vallahi bundan sonra, Müseylime yenilinceye veya ben Allah'a kavuşuncaya kadar asla konuşmayacağım."
Bera Bin Malik (r.a.) da kavmine:
"Ey Ensar topluluğu! Hiç biriniz Medine'ye dönmeyi düşünmeyin. Bugünden sonra sizin Medine diye bir şehriniz yok... Ancak tek olan Allah var... Bir de Cennet... "diye sesleniyordu.
İnsanı heyecan ve galeyana getiren bu sözlerle ordu yeniden toparlandı. Askerlere hedefleri gösterildi. Böyle bir yerde, Allah'tan başka hiç bir şeyin düşünülmemesi gerektiği bildirildi. Evlerini, çocuklarını, eşlerini bıraktıkları İslam'ın başşehri Medine'yi bile düşünmemeleri ifade edildi. Bütün güç kuvvet Allah'ındı. Ona güvenip O'na sığınılacaktı. Çünkü zafer O' ndandı. Bu ruhî duygularla hücuma geçildi.