USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Balıkesir’den Diyarbakır’a Uyanış Zamanı

Türkiye, deprem gerçeğiyle yüzleşmeyi ne yazık ki çoğu zaman yaşandıktan sonra öğreniyor. Dün Balıkesir’de yaşanan 6,1 büyüklüğündeki deprem, bize bu gerçeği bir kez daha acı bir şekilde hatırlattı. 1 can kaybı, onlarca yaralı ve maddi hasar, doğanın gücünü ve hazırlıksız yakalanmanın bedelini gözler önüne serdi.

Peki ya Diyarbakır? Burada sarsıntılar daha az şiddette olabilir, ama risk hep var. Balıkesir’de yaşananlar, Diyarbakır’daki bizleri de düşünmeye, uyanmaya çağırmalı. Çünkü afetler sadece coğrafyanın dar sınırlarıyla değil; bilinç, hazırlık ve dayanışmayla aşılır.

Yıllardır Diyarbakır’da, deprem konusunda yapılan çalışmalar ve bilinçlendirme faaliyetleri önemli mesafeler kat etti. Ama yeterli mi? Hayır. Çünkü afetlere karşı tam anlamıyla hazır olmak, sadece kamu kurumlarının işi değil; bireylerin, toplumun da ortak sorumluluğu.

Balıkesir’deki hızlı müdahale ve devletin organizasyonundaki etkinlik övgüyü hak ediyor. Ancak unutulmamalı ki, afet öncesi alınacak önlemler, kayıpların en aza indirilmesinde en kritik faktör. Evlerimizin, okullarımızın, hastanelerimizin dayanıklılığına yatırım yapmazsak, bir sonraki büyük sarsıntı çok daha ağır sonuçlar doğurabilir.

Diyarbakır halkı, Balıkesir’de yaşananları kendi geleceği için bir uyarı olarak görmeli. Afet bilincini artırmak, acil durum planları yapmak, yapı denetimlerini sıkılaştırmak; hepimizin görevi olmalı. Çünkü deprem, kapıyı çalmadan önce bizi hazırlayanları affetmez.

Bu nedenle, Balıkesir’de yaşanan son deprem sadece bir felaket haberi değil; Diyarbakır için de bir uyanış çağrısıdır. Geç olmadan harekete geçmeli, yaşanabilecek felaketlere karşı güçlenmeliyiz.

Unutmayalım; doğa karşısında en güçlü silahımız, bilgi ve hazırlıktır.