USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Bayramın Üçüncü Günü: Diyarbakır’da Kurbanın Sessiz Yankısı

Kurban Bayramı'nın üçüncü gününe uyandığımız bu sabah, Diyarbakır sokaklarında alışıldık bayram telaşının yerini yavaş yavaş bir dinginlik almış durumda. Bayram sabahlarının o yoğun hareketliliği, kurbanlıkların koşturmacası, mezarlık ziyaretlerinin sessiz duası artık yerini bayram sohbetlerine, kahve eşliğinde yapılan hasret giderimlerine bırakıyor.

Üç gündür kapılar çalınıyor, eller öpülüyor, büyükler ziyaret ediliyor. Ancak üçüncü gün Diyarbakır’da ayrı bir anlam taşıyor. Çünkü artık herkes biraz daha yavaşlıyor. Kalabalık sofralar yerini çay ocaklarında edilen muhabbete, avlularda uzayıp giden hatıralara bırakıyor. Kurban etlerinin paylaşılması bitmiş, komşular arasında "Allah kabul etsin" cümlesi yerleşmiş.

Diyarbakır, bayramın üçüncü günüyle birlikte bir başka yüzünü gösteriyor: dayanışmanın, bereketin ve kadim kültürün sessiz ama güçlü yankısını. Şehir merkezinde esnaf kepenklerini aralıyor, çocuklar hâlâ bayram harçlıklarının heyecanında, ama sokaklardaki kalabalık ilk iki güne göre daha seyrek.

Kurban kesiminden geriye kalanlar temizlenmiş, bazı evlerde kavurma kokusu hâlâ taze. Komşular arasında edilen bayramlaşmalar, mahalle arasında duyulan Kürtçe, Zazaca, Türkçe "bayramın kutlu olsun" cümleleri bu toprakların rengini hatırlatıyor bize.

Kurban Bayramı sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir insanlık provası. Paylaşmanın, hatırlamanın, aramaya yüzümüzün olduğu herkesi yeniden bulmanın fırsatı. Üçüncü gün, işte bu yüzden daha anlamlı. Çünkü hızın yavaşladığı yerde gerçek samimiyet başlar.

Bugün Diyarbakır'da, Dicle'nin serin rüzgârında hâlâ bayram var. Ama artık telaşsız, biraz yorgun ama kalpten gelen bir bayram… Kimi için ziyaret günü, kimi için iç muhasebe zamanı. Ama herkes için aynı duygu: huzur.

Bayramın üçüncü günü, kalplerde iz bırakmak için hâlâ yeterli. Diyarbakır’da yaşanan bayram, sadece gelenek değil, aynı zamanda bir gönül meselesi. Ve bu gönül bağı, kurbanla değil; hatırlamakla, paylaşmakla ve birlikte yaşamakla kuvvetleniyor.

Bayramınız kutlu, gönlünüz huzurlu olsun.