<div>Peygamberimiz umumun menfaati için Allah’tan yağmur istiyordu, fakat Ebû Lübâbe ise kendi hurmalarının derdindeydi… Onun bu safça niyetini bilen Peygamberimiz, mescidinin önünde sahabilerin de hazır bulunduğu bir yerde latife olarak duasına şunları da ekledi:</div> <div>“Ya Rabbî, Ebû Lübâbe, ambarının deliklerini elbisesiyle tıkamaya mecbur kalıncaya kadar yağmur ver.”</div> <div>Ebû Lübâbe, “Gökyüzünde hiç bulut yoktur, yâ Resûlallah!” demeye kalmadı, hava karardı, şimşekler çaktı, şakır şakır, bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı. Kısa zamanda her taraf su doldu. Ebû Lübâbe telaşlıydı. </div>