<h1><span><span>Yaşının küçüklüğü sebebiyle Bedir ve Uhud Savaşlarına katılamayan Ebû Said sonraki bütün gazalara iştirak etti. “Resûlullah ile beraber Benî Mustalık Gazvesi’ne katıldığım zaman 15 yaşındaydım.” der.[4]Hendek Savaşı’nın en dehşetli ânında Ebû Said (r.a.) Peygamberimize gelerek, “Yâ Resûlallah, canlarımız ağzımıza geldi. Okuyacağımız bir dua yok mu?” diye sordu. Peygamberimiz, “Evet, var.” buyurdu. Sonra da, “Ya Rab, [düşmanın hücum edebileceği] açık yerlerimizi kapat. Bizi bütün korktuklarımızdan emin eyle, diye dua edin.” buyurdu. Bütün sahabiler bu duayı yaptılar. Biraz sonra şiddetli bir fırtına çıktı, düşman karargâhını alt üst etti. Müşrikler kuşatmayı kaldırıp Mekke’ye dönmek zorunda kaldılar.[5]</span></span></h1> <div><span><span>Ebû Said (r.a.), maddi ve manevi cihadın heyecanını birlikte yaşıyordu. Bir taraftan cihat meydanlarında çarpışırken, diğer taraftan da Suffe Medresesi’ne devam ediyor, hadis ezberliyor, ilim tahsil ediyordu. Zamanının çoğunu Suffe’de geçiriyordu. Bu sebeple zaman zaman Resûlullah’ın iltifatına mazhar oluyordu. </span></span></div>