USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Ebû Zer el-Gıfârî (r.a.)-7

Peygamberimiz ona idarecilik için zayıf olduğunu söyleyerek, “İdareciliğin yükü ağırdır. Bu işin hakkını vermek lazımdır. Eğer dikkat edilmezse, kıyamet gününde mahcup olunur.” buyurdu. Bunun üzerine Ebû Zer hemen isteğinden vazgeçti.[3]Bir defasında da Re­sû­lul­lah ona şöyle demişti:

“Senin hizmetin, emîr­lerin hizmetinden az değildir. Onların kılıç kullanarak yapacağı hizmeti sen ka­fa ve fikrinle yaparsın.”[4]

Peygamber Efendimiz onun hakkında, “Yalnız gezer, yalnız yaşar, yalnız ölür.” buyurmuştu. Onun hayatı gerçekten hep bu ifadenin doğrulanması şeklin­de geçti.

Sıcak bir yaz günüydü… Tebük Seferi için Ebû Zer de hazırlanıyordu.

Ne var ki, devesi çok yaşlı idi. Ordudan geri kalıyordu. Ebû Zer ne yaptıysa, hayvanını yürütüp orduya yetişemedi. Orduyla arası iyice açıldı. Bu arada bazı­ları çeşitli bahanelerle seferden geri kalmışlardı.

Tebük’e yakın bir konak yerine varılmıştı. Ebû Zer de görünürlerde yoktu. Saha­bi­ler, geride kalanlar için ileri geri konuşmaya başlamıştı. Ebû Zer’in de ol­madığı hatırlatıldığında Re­sû­lul­lah, “Bırakın onu. Eğer onda bir hayır varsa Al­lah onu size ulaştırır.” bu­yurdu. Re­sû­lul­lah onun İslam’a nasıl bağlı, ne büyük bir fedakâr olduğunu biliyordu.