<div>Hadis, tefsir ve fıkıh ilimlerine derin vukufu olmakla birlikte, Ebû’d-Derdâ’nın asıl ihtisas sahası Kur’ân-ı Kerim idi. Hz. Peygamber’in sağlığında Kur’ân’ın tamamını ezberlemiş nadir sahabilerden birisiydi. Şam’a gittikten sonra artık onun sevincine ve saadetine sınır yoktu. Gayet basit yaşıyor, fevkalade basit bir evde oturuyordu. Mescide gittiğinde ise hemen etrafı sarılır, Kur’ân’a, hadise ve fıkha dair sorular sorulur, o da bunlara şevkle cevaplar verirdi. Onun ilmi gerçekten çoktu. Sahabenin ileri gelen âlimlerinden Muâz bin Cebel, vefatı ânında onun için şöyle demişti:</div> <div>“Ey Ebû’d-Derdâ! Gökyüzü senden daha âlim birisini gölgelendirmedi, yeryüzü de senden daha âlim birisini taşımadı…”</div>