USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

BAŞLIKSIZ GÜNLER

Hayat bazen öyle hızlı geçiyor ki, ne zaman sabah oluyor, ne zaman akşam… Farkında bile olmadan aylar, mevsimler hatta yıllar geçip gidiyor. Hep bir koşuşturma içindeyiz. Yetişmemiz gereken işler, dönmemiz gereken telefonlar, okunması gereken mesajlar… Ama sahi, durup bir kendimize sorduk mu hiç: “Ben ne yapıyorum?”

Modern hayat, bize “meşgul olmanın” değerli bir şey olduğunu öğretti. Ne kadar yoğunsak, o kadar başarılı, o kadar önemli hissediyoruz kendimizi. Ama içimizde derin bir yorgunluk, tarif edilemeyen bir boşluk büyüyor her geçen gün. Ruhumuzu unutur olduk. Bir pencereden dışarı bakıp sadece gökyüzünü izlemeyeli ne kadar oldu? Ya da bir dostumuzun gözlerinin içine bakarak, hiçbir yere yetişmeden, sadece konuşmayı ne zamandır yapmadık?

Çocukken zaman nasıl da yavaş akardı değil mi? Bir yaz tatili bitmek bilmezdi. Oysa şimdi koca bir yıl, bir göz kırpması kadar kısa geliyor. Çünkü çocukken yaşardık. Şimdi ise sadece idare ediyoruz. Bir sonraki günü, haftayı, maaşı, tatili, emekliliği bekliyoruz. Hep bir sonrasını…

Belki de bazen başlıksız yaşamak gerek. Plan yapmadan, program kurmadan, sadece yaşamak… Günün ortasında bir bardak çayla soluklanmak, karşılıksız bir tebessümle selam vermek, sıradan bir anın içinde sıradışı bir güzellik keşfetmek…

Hayat, büyük başarılar ya da görkemli anlardan ibaret değil. Asıl hikâye, sessiz anların içinde saklı. Bir annenin dua dolu fısıltısında, bir çocuğun sebepsiz kahkahasında, sokaktaki bir kedinin gözlerinde…

Bugün kendinize bir iyilik yapın. Telefonunuzu bir kenara bırakın. Gidin bir ağacın gölgesine, bir parkın bankına ya da sadece evin balkonuna. Derin bir nefes alın. Hayat orada, o anın içinde. Ve inanın, hiçbir şey kaçmıyor.