USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

KAVURAN SICAKLARIN GÖLGESİNDE DİYARBAKIR

Diyarbakır’da güneş bu yaz kelimenin tam anlamıyla yere çakılıyor. Termometreler 45 dereceyi gösterse de, asfalt üstünde hissedilen sıcaklık sanki 50’yi buluyor. İnsanlar gölgeleri bir karış ileriye düşen ağaçların altına sığınıyor, ama orası bile yetmiyor artık serinlemeye.

Sokakta yürümek cesaret işi oldu. Öğle saatlerinde şehir sessizliğe bürünüyor; ne çocuk sesi ne de sokak satıcısı kalıyor. Çünkü herkes ya evinde klimaya yaslanmış ya da serin bir su kenarında nefeslenmeye çalışıyor. Fakat Diyarbakır gibi sıcakla yoğrulmuş bir şehirde herkesin bu imkânlara sahip olmadığını da biliyoruz.

Klima lüks, gölgelik nimettir burada. Hele ki esnaf için… Sanayi sitesinde, fırın başında ya da kaldırım üstünde çalışanlar, yazın asıl yükünü taşıyanlar. Bir gömleği sabah giymekle akşam çıkarmak arasında üç kere terletiyorsanız, orası Diyarbakır’dır.

Sadece insanlar değil, hayvanlar da susuz ve gölgesiz. Bu kentte serçeler bile suskun artık. Cam önlerine su bırakmak, sokak hayvanlarına bir kap mama vermek, bu sıcakta merhametin başka bir adıdır.

Biraz serinlik duaları yükseliyor artık göğe. Yağmur duasına çıkacak hale gelmedik belki ama “bir rüzgar esse de şöyle içimize dolsa” diye bekleyen yüzler var bu şehirde.

Ama biz alışkınız, bu sıcağı da paylaşırız, gölgemizi de. Diyarbakır'da yaz, ateşle imtihandır. Dayanırız, çünkü biz sıcakta pişip sohbette serinleyen bir şehirde yaşıyoruz.