USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

30 Ağustos’un Işığı

Her milletin tarihinde dönüm noktaları vardır. Türk milleti için bu dönüm noktalarından en önemlilerinden biri 30 Ağustos 1922’dir. Çünkü bu tarih, yalnızca bir askeri zaferin değil; aynı zamanda bir milletin yeniden ayağa kalkışının, iradesini özgürlükten yana koyuşunun simgesidir.

Büyük Taarruz, Anadolu topraklarının işgalden kurtuluşu için verilen en büyük mücadelenin adıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, milletin topyekûn direnişiyle kazanılan bu zafer; yalnızca silah gücüyle değil, inanç, kararlılık ve birlik duygusuyla elde edilmiştir.

Bugün, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlarken, sadece geçmişin hatıralarına değil, geleceğe de bakmalıyız. Çünkü 30 Ağustos bize şunu öğretti: Bir millet, iradesini kaybetmediği sürece hiçbir güç karşısında diz çökmez.

Zafer Bayramı, aynı zamanda bir özgürlük ve bağımsızlık bayramıdır. Bu bağımsızlığın değerini, içinde bulunduğumuz çağda daha iyi idrak ediyoruz. Dünyanın farklı coğrafyalarında savaşların, işgallerin ve zulümlerin yaşandığı bir dönemde, Türkiye Cumhuriyeti’nin özgürlük temelleri üzerinde yükseliyor olması en büyük şükrümüzdür.

Bugün sokaklarımızı süsleyen bayraklar, gökyüzünde gururla dalgalanıyorsa, bu; şehitlerimizin kanıyla, gazilerimizin fedakârlığıyla ve milletimizin ortak mücadelesiyle mümkün olmuştur.

30 Ağustos’un bize bıraktığı en büyük miras; birlik olmanın, dayanışmanın ve ortak bir ülkü etrafında kenetlenmenin önemidir. Bu bilinçle; geçmişimizi unutmadan, geleceğe güvenle yürümeliyiz.

Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan uğruna can veren tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor; milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.