USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Mayıs’ın Huysuzluğu: Bir Yağmur, Bir Fırtına, Bir Güneş

Her yıl dört gözle beklediğimiz Mayıs ayı yine geldi, ama bu kez biraz huysuz. Sabah evden çıkarken üzerimize ceket aldıran yağmur, öğleye doğru yerini pırıl pırıl bir güneşe bırakıyor. Tam "hava düzeldi" diyoruz, birden gökyüzü karararak fırtına çıkıyor. Bu neyin hazırlığı, bu neyin huzursuzluğu?

Doğa adeta bir tiyatro sahnesi gibi. Bir perde yağmur, bir perde güneş, finalde gürültülü bir fırtına… Mayıs, yılın en kararsız ayı olmayı bu yıl da elden bırakmıyor. Belki de bu dengesizlik, doğanın bize unutturmaya çalıştığı sabrın bir dersidir.

Bir bakıyorsunuz insanlar montla çıkmış, yarım saat sonra montlar elde, gözlükler takılmış. Parklarda çocuklar bir anda koşarken yağmura yakalanıyor, kafelerdeki masalar bir içeri bir dışarı taşınıyor. Hava durumu tahminleri bile bu ayın temposuna ayak uyduramıyor.

Ama bir yandan da bu karmaşa, Mayıs’ı özel kılıyor. Çünkü her şeyi aynı anda yaşamak mümkün bu ayda: Kışın son soluğunu, baharın canlılığını, yazın habercisi güneşi. Belki de bu yüzden Mayıs, tıpkı hayat gibi; öngörülemez ama her haliyle kıymetli.

Şimdi yağmura söylenmeden, fırtınaya kızmadan, güneşe aldanmadan bu ayın tadını çıkarmak gerek. Çünkü bu değişkenlik, Mayıs’ın ta kendisi. Ve biz ne dersek diyelim, Mayıs bildiğini okur.