Diyarbakır’da Sonbaharın Soğuk Yüzü

Diyarbakır’da günler kısalıyor, geceler uzuyor… Yazın kavurucu sıcaklarının ardından artık havaların serinliği kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Sabah işe veya okula gidenler montlarını, kalın hırkalarını giymeye başladı bile. Özellikle akşamları surların taşlarına vuran o keskin rüzgâr, şehrin mevsim değişikliğini iliklere kadar hissettiriyor.

Diyarbakır’ın iklimi hep sert geçişleriyle bilinir. Yazın sıcaklığı insanı bunaltırken, kış aylarında dondurucu soğuğu ile adeta sabrı sınar. Ancak bu geçişler sadece hava koşullarını değil, şehir hayatını da değiştirir. Kahvelerde soba muhabbetleri başlar, çay ocaklarında duman tüter, sokaklarda kestane kokusu yayılır.

Bir yanıyla zordur bu soğuk; özellikle dar gelirli aileler için yakacak telaşı, kalın giysi ihtiyacı demektir. Diğer yanıyla da şehre bir dinginlik getirir. Yazın koşuşturması yerini biraz daha evde geçirilen uzun akşamlara, aile sohbetlerine bırakır.

Bize düşen, mevsimin getirdiklerini doğru okumak… Soğuğa karşı tedbir almak, ihtiyacı olanlara destek olmak ve en önemlisi de bu şehrin kışına özgü güzellikleri yaşayabilmek. Çünkü Diyarbakır, her mevsim kendine özgü bir yüz taşır; kışı da ayrı bir hikâyedir.